Bir Damla Kan ve Binbir Endişe
Hâfız-ı Şîrâzî de insanı; “bir damla kan, binbir endişe” diyerek tarif etmiştir. Peki insanın asıl endişe duyması gereken hususlar nelerdir?
Yunus Emre Hazretleri buyurur:
Yunus kabre vardıkta, Münker-Nekir geldikte,
Rabbin kimdir dedikte, dilim döne mi yâ Rab?!
İnsanın zâhirî yapısı, etten-kemikten bir kalıptır. Lâkin iç âlemi, sayısız endişeler manzûmesidir. Nitekim Hâfız-ı Şîrâzî de insanı; “bir damla kan, binbir endişe” diyerek tarif etmiştir.
Hakîkaten insan, geçici olarak konakladığı şu dünya misafirhanesi için ne kadar kaygılanıp endişe duyar! Rızık endişesi, istikbâl endişesi, çoluk-çocuk, sıhhat-âfiyet, mal-mülk endişesi vs… Nitekim bugün bir salgın hastalık sebebiyle bütün insanlık, umumî bir korku ve endişe içinde…
Hâlbuki âhiret penceresinden bakıldığında bütün fânî endişeler, birer “zıll-i zevâl”den, yani kaybolmaya mahkûm gölgelerden ibârettir. Esas ve kalıcı hayat, âhiret hayatıdır.
ENDİŞE DUYMAMIZ GEREKEN ÜÇ HUSUS
Dolayısıyla asıl endişe etmemiz gereken hususlar;
- Ebedî adresimize dair ilk işaretlerin belireceği son nefesimizi nasıl vereceğimizdir.
- Kabrimizdeki sorgu-suâle ne kadar hazır olabildiğimizdir.
- Kıyamete kadar bekleyeceğimiz berzah âleminin, hadîs-i şerîfteki ifadesiyle, Cennet bahçelerinden bir bahçe mi, yoksa -Allah korusun- Cehennem çukurlarından bir çukur mu olacağıdır. (Tirmizî, Kıyâmet, 26/2460.)
Nitekim Allah Rasûlü’nün terbiyesi altında yetişen ve bizlere örnek nesil olarak takdim edilen ashâb-ı kirâm, bu endişeyi taşıyordu. Hazret-i Ebû Bekir’in kızı Esmâ -radıyallâhu anhumâ- şöyle anlatır:
“Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir defasında hutbe îrâd etmiş ve kişinin kabirde başından geçecek sorgu-suâli anlatmıştı. Rasûl-i Ekrem Efendimiz kabir ahvâlini böyle tafsîlâtıyla anlatınca, müslümanlardan müthiş bir feryat yükseldi ve hep birlikte, yüksek sesle ağlamaya başladılar.” (Buhârî, Cenâiz, 87)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altınoluk Dergisi, 2021 – Şubat, Sayı: 420
YORUMLAR