Bir Hadiste Yasaklanan Üç Şey
Bir hadis-i şerifte yasaklanan üç şey ve açıklaması.
Ebû Zer radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinlediğini söyledi:
“Babası olmadığını bildiği birini babam diye sahiplenen kimse, babasına nankörlük etmiş olur. Kendisine ait olmayan bir şeyi sahiplenmeye kalkışan kimse bizden değildir; o Cehennem’deki yerine hazırlansın. Her kim, bir adama öyle olmadığı halde kâfir veya Allah düşmanı derse, bu sözler gerisin geriye kendine döner.” (Müslim, Îmân 112; Ayrıca bk. Buhârî, Menâkıb 5, Edeb 44)
Hadisleri Nasıl Anlamalıyız?
Hadisimizde üç konu ele alınmaktadır. Bu konuların her üçü de aslı esası bulunmayan ve tamamen yalandan ibaret olan şeyleri, şahsî menfaat uğruna, doğruymuş gibi iddia etmekten ibarettir. Bunlardan birincisi, yukarıdan beri açıkladığımız üzere, öz babası olmayan birinin mirasına konmak gibi bazı çıkar hesaplarıyla, kendi babasını görmezden gelerek o yabancı adama babam demektir.
Dinin bu çirkin davranışı yasakladığını ve haram kıldığını bile bile bunun günah olmadığını söyleyen kimse, Resûl-i Ekrem Efendimiz’in belirttiğine göre dinden çıkar. Babası olmayan birine babam demeyi dinin haram kıldığını ve böyle davranmanın günah olduğunu bilen, fakat menfaatine yenik düşerek bu çirkin hareketi yapan kimse dinden çıkmaz, ama babasının iyiliklerine karşı nankörlük etmiş olur. Peygamber Efendimiz müslümanları bu hareketlerden sakındırmak için ağır ifadeler kullanmıştır.
Hadisimizdeki ikinci yasak, kendisine ait olmayan bir şeye, “Bu benimdir, benim hakkımdır” diye sahip çıkmaktır. Böyle bir hareket bir başka kimsenin hakkına tecâvüz olduğu için kesinlikle haramdır. Hakkı olmayan bir şeyi elde etmeye çalışan adamı Resûl-i Ekrem Efendimiz’in,“O kimse cehennemdeki yerine hazırlansın” diye tehdit etmesi, bu davranışın büyük bir haksızlık olduğunu göstermektedir.
Hadisimizdeki üçüncü yasak, kâfir olmayan birine kâfir veya Allah düşmanı diye hakaret etmektir.
Bir kimseye kâfir demek, insana büyük bir sorumluluk yükleyen pek ağır bir sözdür. İşin şakası yoktur. Zira müslüman iken kâfir olan kimseye selâm verilmez, selâmı alınmaz. O kimse müslüman bir kadınla evlenemez, evlenmişse boşanması gerekir. O adam ölürse cenazesi yıkanmaz, cenaze namazı kılınmaz, hatta İslâm kabristanına defnedilmez. Durumun vahâmeti göz önünde bulundurulmalı ve herkes diline sahip olmalıdır. Lâ ilâhe illallah diyen bir kimseye kesinlikle kâfir, Allah düşmanı dememelidir. Kendisi bu şekilde suçlanan kimse şayet öyle değilse, bu sözün onu söyleyene geri döneceği ve onun kâfir olacağı unutulmamalıdır.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Babası olmayan birine, menfaati sebebiyle “Bu benim babamdır” diyen kimse, gerçek babasına karşı nankörlük etmiş olur.
2. Kendisine ait olmayan bir şeye, “Bu benimdir” diye sahip çıkan ve böylece başkasının hakkını yemekte sakınca görmeyen kimseyi Hz. Peygamber, “O bizden değildir” diye İslâm toplumundan reddetmekte, onun cehennemlik olduğunu belirtmektedir.
3. Müslüman birine kâfir veya Allah düşmanı demek son derece tehlikelidir. Zira o adam gerçekten kâfir veya Allah düşmanı değilse, bu söz, hedefini bulamamış bir ok gibi o iddiayı ortaya atana geri döner.
Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları
YORUMLAR