Bir Zamanlar İstanbul'da Ticaretin Altın Kuralları
Birçok işadamının yetiştiği tekstil sektörünün kalbi İstanbul Eminönü'ndeki Sultanhamam, modern ticarette kümelenmenin dünyadaki ilk ve en başarılı örneği kabul ediliyor. Ticaretin ahlâklısını ve kazancın helalini ekonomik hayatın merkezine oturtan ahilik izlerinin hakim olduğu Sultanhamam'da ticaretin yazılmamış kuralları vardı.
SERBEST PİYASA
Türkiye'de ticaretin kalbi Osmanlı'dan bugüne Eminönü'nde atıyorsa ona ruhunu veren merkezlerden biri de Sultanhamam. Kapalıçarşı bitiminde başlayan tarihi semt, bugün 25 milyar dolarlık ihracat yapan Türk tekstilinin temelinin atıldığı, mayasının karıldığı yer. Birçok önemli işadamının da yetiştiği bu okul, eski günlerini mumla arıyor. Bölgedeki tüccarlar, tekstilin Çin ve Endonezya mallarına teslim olduğunu anlatıyor. Metresi 10 liradan satılan abiyelik ve 8 liradan gömlek kumaşları piyasayı olumsuz etkiliyor.
Bölgedeki tekstilciler, ticaret alışkanlıklarından vazgeçmeyen Anadolu tüccarının alımları sayesinde ayakta durduklarını anlatıyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri de büyük firmaların kumaşlarını doğrudan fabrikadan alması.
ANADOLU KAPLANLARI GİDİYOR
En büyük istekleri ise, eski ticaret kültürü ve Sultanhamam ahlakının devam etmesi. Semtin merkezi Gürün Han gibi yerlerde geçmişte yanına bile yaklaşılamayan dükkanlar, şimdilerde 100 bin liraya satılırken, konfeksiyon sayısı artmış. Bölgedeki iş yerleri, Arap ve Afrikalı tüccar ilgisinden memnun olsa da dükkanların çoğunun kapandığını söylüyor. Esnaf Ziya Akan, tekstil devleri ve belediyenin bölgenin tarihi değerlerine sahip çıkmasını istiyor. Hatta soruyor: “Anadolu girişimcisinin bir dükkan açarak sembolik de olsa ahilik kültürünü yaşatmasını bekliyoruz. Böyle olmazsa bir sonraki kuşak, Sultanhamam'ı sadece kitaplarda okuyacak."
Sultanhamam geçmişindeki coşkusundan biraz uzak olsa da hala iş dünyasının duayenlerinin anılarındaki tazeliğini koruyor. Sayısız kitaba konu olan Sultanhamam'ı önemli isimlerin anılarından hatırlamak ve hatırlatmak istedik...
7 yaşında yaz tatilini eniştesinin Sultanhamam'daki dükkanında çalışarak geçiren İbrahim Çağlar, şimdi İstanbul Ticaret Odası'nın başında.
İŞADAMLARININ PİŞTİĞİ YER
“Öylesine canlı bir atmosferi vardı ki, yaz tatillerinin gelmesini iple çekerdim. Bana kalırsa Sultanhamam bir okul" diyen İbrahim Çağlar, "Modern ticarette kümelenmenin dünyadaki en başarılı örneklerinden biri. Tekstil ve dokuma deyince ilk akla gelen yer" yorumunu yapıyor. Çağlar, anılarındaki Sultanhamam için, “Bir tüccar için en keyifli şey kalabalık ve bereketli çarşıda ticaret yapmaktır. Çocukken dükkandan bir top kumaşı alıp, kalabalıkta yürüyerek alt sokağa indirmek yarım saatimi alırdı. Sıra bekleyen müşteriler olurdu" diyor.
SANAL OLMAYAN İNSANİ TİCARET
Dijitalleşmeden uzak, her anlamıyla insana dokunan bir ticari yapının varlığından bahseden İbrahim Çağlar, sırf bu özelliği nedeniyle koca fabrika sahiplerinin bile Sultanhamam'daki küçücük ofislerini bırakmadığını paylaşıyor. Çağlar için, Eminönü hala çok canlı, Sultanhamam'ı, Tahtakale'si, Kapalıçarşı'sıyla ticarete yön verebilen bir bölge.
AHİLİK KÜLTÜRÜ YAŞASIN
Ticaretin ahlâklısını ve kazancın helalini ekonomik hayatın merkezine oturtan ahilik izlerinin hakim olduğu çarşıyı İbrahim Çağlar'dan dinliyoruz: “Kendine has kuralları vardı. Mesela sabah namazını kılan dosdoğru dükkanını açmaya giderdi. Saat 7.30'dan sonra kepenk açmak hoş karşılanmazdı, günün bereketi kaçmış gözüyle bakılırdı. Öyle ki arada çocukluk haliyle vapuru kaçırdığımda 7.30 sonrasına kaldıysam dükkanların önünden yürümeye utanırdım. Tepedeki arka sokaklardan dolaşarak dükkana ulaşırdım. Bugün genç neslin ticareti böylesine yoğun hissedebileceği muhitler azalıyor. Bu yapının korunması gerektiğine inanıyorum."
10 TANE ÜNİVERSİTE OKUMAYA BEDEL
"10 tane üniversiteyi bitireceğine bir Sultanhamam'da 10 sene kalmalısın" diyen Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu'nun da piştiği yer yine Sultanhamam. Üç yıl boyunca burada kiralık dükkan aradığını paylaşan Zorlu, “Mesela, Katırcıoğlu Han'a baktık. Hava parası, o gün için 300 bin lira. O hana girsen kaybolursun. Türkiye'nin tekstil merkeziydi" bilgisini veriyor.
SULTANHAMAM'DA TİCARETİN YAZILMAMIŞ KURALLARI
1- Dürüst olacaksın.
2- Sözün senetten, çekten değerli olacak.
3- Müşterilerini iyi tanıyacaksın, sağlam müşteri bulmalısın.
4- Yaptığın işi bileceksin.
5- Çok çalışacaksın.
6- Fiyatın makul olacak.
7- Anlaşmazlıklar burada çözümlenir.
8- Özel yaşamında aşırıya kaçmayacaksIn
9- Yardımsever olacaksın.
LÜKS YAŞAMAK GİBİ BİR ÖZENME YOKTU
Bir dönemin ticaret kültürünü Zorlu'dan dinliyoruz: “Şimdi insanlar daha çabuk zengin olalım, lüks yaşayalım peşinde. Sultanhamam'da öyle herkeste araba yoktu. 70'li yıllarda o 150 kişiden belki on kişinin arabası vardı. Lüks yaşamak gibi bir özenme yoktu. Bunun yerine işlerine yatırım peşindeydik. 1974'te ilk kez bir arabam oldu. Rahatlıkla alabilirdim. Ama benim diyordum ki sermaye lazım bana."
SABAH SİFTAHI HAYIR DUASI
Ahmet Nazif Zorlu'nun o yıllara ilişkin özlemi bir başka: "Anadolu'dan esnaf gelmiş, erkenden dükkanını açmışsın. Siftah yaparsın. Şimdi onları görmüyorsun, artık iş genişlediği için muhasebesi, kasası ayrı. İş yaptığını anlıyordun. Şimdi sabahtan akşama toplantılara girip çıkıyorsun ama birşey yapmadım diyorsun." TETSİAD tarafından hazırlanan 'Sultanhamam' isimli çalışmada, Zorlu ve birçok ismin bölgeye ilişkin sayısız anısını okuyabileceğinizi de hatırlatalım.
Sultanhamam kitabını okumak için tıklayabilirsiniz.
Kaynak: Yeni Şafak