Bırakın, Camilerimiz Çocuklarla Şenlensin

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş, Manisa’da düzenlenen "2022 Yaz Kur’an Kursları Açılış Töreni"ne katıldı.

Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen "2022 Yaz Kur’an Kursları Açılış Töreni"nde konuşan Erbaş, çocukları Kur'an'ın rahmet iklimiyle tanıştıracakları için sevinçli olduklarını söyledi.

Türkiye'nin her köşesinde camilerin çocuklarla şenleneceğini, huzur veren kubbelerde çocukların seslerinin yankılanacağını dile getiren Erbaş, çocukların, Allah'ın en güzel nimeti ve emaneti olduğunu vurguladı.

Çocuklara "emanet" bilinciyle yaklaşmanın insanlığın en temel vazifelerinden biri olduğuna işaret eden Erbaş, şöyle konuştu:

"Çocuklarımızın beden sağlığı için gösterdiğimiz titizliği ruh sağlığı için de göstermek mecburiyetindeyiz. Başarıları, kariyerleri ve sosyal statüleri için gösterdiğimiz hassasiyeti gönül dünyalarının imarı için de göstermek zorundayız. Çocuklarını ve gençlerini ihmal eden toplumlar yarınlarından emin olamayacaktır. Çocuklarının fikri, vicdani ve ahlaki eğitimlerine gerekli özeni göstermeyen bir toplumun, gelecekten ümitvar olması mümkün değildir. Bu anlamda yapmamız gereken, çocuklarımızı hayat kılavuzumuz Kur'an'la buluşturmaktır. Güzel ahlak abidesi Sevgili Peygamberimizle tanıştırmaktır. Hayata anlam katan milli ve manevi değerlerimizle kuşandırmaktır. Dünyanın sıkıntı ve zorluklarından, özellikle terör ve istismar yapılanmalarının tuzaklarından çocuklarımızı korumanın yegane yolu, onları sahih dini bilgiyle buluşturmak, Kur'an'ın ve sünnetin rehberliğinde İslam'ın hayat veren ilkeleriyle tanıştırmaktır."

"Onlar için manevi bir sığınak olacak"

Prof. Dr. Erbaş, her şeyin büyük bir hızla değişim ve dönüşüm geçirdiği günümüzde, nesillerin milli ve manevi değerlerle yetiştirilmesinin ihmal edilemez bir sorumluluk ve ertelenemez bir görev olduğunu kaydetti.

Yaz Kur'an kurslarındaki eğitim programını çocukların okul döneminin ardından dinlenme, oyun ve eğlence ihtiyaçları üzerine geliştirdiklerini aktaran Erbaş, şöyle devam etti:

"Bütün ders materyallerini, çocuklarımızın seviyesini, ilgisini, beklentisini, bilgisini, yaşını, yeteneğini dikkate alarak hazırladık. Kurslarımıza katılan çocuklarımız, öğrenirken eğlenecek, eğlenirken öğrenecekler. Yüce dinimiz İslam'ın inanç esaslarını, temel dini bilgileri, ibadetleri ve ahlaki değerleri, neşeli ve eğlenceli bir kurs atmosferinde öğrenecekler. Birlik ve beraberliği, kardeşliği, dürüstlüğü, sevgiyi, saygıyı öğrenecekler. Yardımlaşma, paylaşma ve dayanışma ahlakını özümseyecekler. Caminin huzur veren ortamında Kur'an’ın bereket iklimiyle ruhlarına iman, hakikat ve merhamet tohumları ekecekler. O tohumlar filizlenecek, boy verecek ve huzur bahçelerine dönüşecek. Ve o bahçe, yarının yollarında çocuklarımıza istikamet verecek. Onlar için manevi bir sığınak olacak. Darda kaldıklarında gönüllerine ferahlık verecek. Sıkıntılarına, dertlerine onun ışığında çare arayacaklar. Musibetle karşılaştıklarında onunla teselli bulacaklar. Daha da önemlisi, gençlerin zihinlerini bulandıran sapkın ideolojiler karşısında onlar için bir kalkan olacak."

"Bırakın, camilerimiz çocuklarla şenlesin"

Din görevlilerinin çocuklarla iyi bir iletişim kurması gerektiğini dile getiren Erbaş, yaşanılan çağın gerçekliklerini mutlaka göz önünde bulundurmak mecburiyetinde olduklarını vurguladı.

Çocukların ilgi ve beklentilerinin doğru tespit edilmesi tavsiyesinde bulunan Erbaş, "Zihin ve gönül dünyalarını iyi gözlemleyerek, çevreyle ilişkilerini iyi tahlil ederek işe başlamak durumundayız. Yükümüzün ağır, sorumluluğumuzun büyük ve işimizin vaktimizden çok olduğunu asla aklınızdan çıkarmayın. Bu noktada cami cemaatimizden de aynı ilgi ve hassasiyeti bekliyorum. Elbette çocuklar, camide gülüp oynayacak, koşup gürültü yapacaklardır. Bu, onların en doğal hakkı ve en temel gıdalarıdır. Çünkü çocuklar oyunla, eğlenceyle ve neşeyle büyürler. Onlardan bir yetişkin tavrı beklemek doğru olmaz. Bırakın, camilerimiz çocuklarla şenlensin." ifadelerini kullandı.

Manisa Valisi Yaşar Karadeniz de törene ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını söyledi.

Törende öğrenciler Kur'an-ı Kerim okudu, ilahiler seslendirdi, işaret diliyle ezgiler söyledi, mehteran gösterisi sundu. Ayrıca Hafsa Sultan'ın, Merkez Efendi'ye mesir macununu halka sunulmasını buyurduğu temsil sahnelendi.

Törene Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ataç, İl Emniyet Müdürü Ömer Uslusoy, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Selçuk Yıldırım, Şehzadeler Kaymakamı Cemal Hüsnü Çaykara, Manisa İl Müftüsü Mustafa Soykök ile Kur'an kursu öğrencileri ve aileleri katıldı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.