Birine Öfkelenince Okunacak Dua

DUALAR ve ZİKİRLER

Öfkelenince okunacak dua hangisidir? Peygamber Efendimiz (s.a.v) sahabilere öfkelendiklerinde ne okumalarını tavsiye etmiştir? Öfkelenen kimsenin okuması tavsiye edilen duanın Arapçası, Türkçesi ve anlamı...

Peygamber Efendimiz’in öfkeli haldeyken okunmasını tavsiye ettiği duâ...

Süleyman bin Surad -radıyallâhu anh- şöyle anlatır:

“Bir gün Peygamber Efendimiz’in yanında oturuyordum. İki kişi birbirine hakâret ettiler. Bunlardan birinin yüzü öfkeden kıpkırmızı oldu, boyun damarları şişti ve dışarı fırladı. Bunu gören Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:

«–Ben bir söz biliyorum, eğer bu kişi onu söylerse, üzerindeki bu kızgınlık hâli geçer. Eğer o:


Okunuşu: "Eûzu billahi mineş-şeytânirracîm."

“İlâhî rahmetten kovulmuş şeytandan Allâh’a sığınırım.” derse, üzerindeki bu hâl kaybolur.»

Oradakiler Allah Resûlü’nün bu tavsiyesini ona ilettiler.” (Buhârî, Bed’ü’l-Halk 11, Edeb 44, 76; Müslim, Birr 109; Ebû Dâvûd, Edeb 3)

İSTİAZE NEDİR?

4 MADDEDE ÖFKELENİNCE NE YAPMALI?

Hadîs-i şerîflerde gazap ateşinin, yine ateşten yaratılan şeytanla yakından ilgisi olduğu ifade edilmiş, öfke hâlinde tatbik edilmesi gereken belli başlı prensipler şöyle belirlenmiştir:

1) Allah’a sığınmak: Resûlullah, huzurunda birbirine söven iki kişiden birinin yüzünde öfke hali belirince şöyle buyurdu: “Ben bir söz biliyorum, eğer şu adam bunu söylerse öfkesi geçer. Bu söz, eûzu billahi mine’ş-şeytani’r-racîm: kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım, cümlesidir. (Buhârî, Edeb, 76; Ebû Dâvûd, Edeb, 3) Ayrıca Efendimiz’in Ümmü Seleme annemize öğrettiği, “Ey Nebî olan Muhammed’in Rabbi Allahım! Günahlarımı bağışla ve kalbimin öfkesini gider” (İbn-i Hanbel, VI, 302) mealindeki duası da gazap ateşinden kurtulmanın çarelerindendir.

2) Abdest almak: Hz. Peygamber, “Gazap şeytandandır. Şeytan da ateşten yaratılmıştır. Ateş, ancak su ile söndürülür. Biriniz kızdığı zaman abdest alsın. (Ebû Dâvûd, Edeb, 3) buyurmak suretiyle öfke ateşinin de abdestle söndürüleceğini belirtmiştir.

3) Bulunduğu konumu değiştirmek: Gazap hâlinde yapılması gereken bir başka şey de kişinin bulunduğu konumdan daha pasif bir duruma geçmesidir. Bu husus, Efendimiz tarafından şöyle beyan edilmiştir:

“Dikkat ediniz! Öfke insanoğlunun kalbindeki bir ateş parçasıdır. Gözlerin kızardığını, boyun damarlarının şiştiğini görmez misiniz? Her kim bunun eserini duyarsa, yere uzansın. (Tirmizî, Fiten, 26) Bir başka hadiste de:

“Biriniz öfkelendiğinde, ayakta ise otursun. Yine sakinleşmezse yanı üzere yatıversin buyrulmaktadır. (Ebû Dâvûd, Edeb, 3)

4) Susmayı tercih etmek: Kavgalı iki kişinin birbirlerine karşı hakaret ettikçe öfkelerinin dozunun arttığı bilinen bir durumdur. Bu sebeple olmalıdır ki Resûl-i Ekrem “Biriniz öfkelendiğinde sussun” buyurmuştur. (İbn-i Hanbel, I, 239) Zira basit bir sebeple öfkelenen kişinin, gazap hâlinde hezeyanda bulunması durumunda umulmadık sonuçların ortaya çıkması mümkündür. Hz. Peygamber, huzurunda Hz. Ebûbekir’e hakaret eden birisine karşı onun bir süre ses çıkarmamasından hoşnut kalmış, daha sonra aynı şekilde karşılık vermesi üzerine oradan ayrılmak istemişti. Bilahare Hz. Ebûbekir, yaptığının yanlış olup olmadığını sorunca Efendimiz, şöyle buyurmuştur:

“Doğrusu sustuğun vakit senin adına o kişiye cevap veren bir melek vardı. Ancak aynı şekilde sen de karşılık vermeye başlayınca melek gitti, yerine şeytan geldi. Şeytanın geldiği yerde ben bulunamam.” (İbn-i Hanbel, II, 436)

Resûlullah’ın kızdığı anlarda öfkelendiği kimseden “yüzünü çevirmesi, onunla ilgilenmemesi” de bu tedavi metodunun bir başka çeşidi olsa gerektir. (Ebû Dâvûd, Libâs, 17; İbn-i Hanbel, III, 14)

Hâsılı İslâm ahlâkında nefisini tatmin için kızmak doğru bulunmamış, şahsı adına haklı bir sebeple bile olsa gazabını yenip karşı tarafı affetmek büyük bir meziyet sayılmış ve konuyla alakalı gerekli tedavi yöntemleri tavsiye edilmiştir.

Kaynak: Üsve-i Hasene 2, Erkam Yayınları