Bizim Âkıbetimiz Ne Olacak?

Biz, ecdâdımızın merhametinden, onun mücessem şekli olan vakıflarından hâlâ istifâde hâlindeyiz. Bizim torunlarımız, bizden kalacak hangi eserden istifâde edecek? Ardımızda oyun, eğlence, kibir ve bencillik mezbeleleri ve harâbeleri mi bırakacağız? Yoksa ecdâdımızın bize mîras bıraktığı gibi vakıf müesseseleri, yani şefkat, merhamet, hizmet ve fedakârlık âbideleri mi?

Osmanlı’yı ortadan kaldıran emperyalist zihniyet, bir arslan postunu parçalayıp kırk tilkiye kürk yapma yoluna gitmiş, ancak bunlardan hiç biri bir yavru arslan olamamıştır.

Osmanlı’nın ardından;

Bugünkü dünyada petrol kavgaları yüzünden istîlâ edilen memleketler, işlenen cinayetler, kanları emilerek sefâletlere sürüklenen milyonlarca insan, câhiliyye devrindeki vahşet sahnelerinin devam ettiğinin acı tabloları… M. Âkif’in ifadesiyle;

Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta,

Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi…

TARİH, İBRETLER MEŞHERİ

Tarihe bu nazarla, yani tarihi yaşayarak yazan insanların vasıflarıyla bakmak ve ibret almak îcâb eder. Mehmed Âkif’in acı bir sûrette dediği gibi:

Geçmişten adam hisse kaparmış… Ne masal şey!

Beş bin senelik kıssa, yarım hisse mi verdi?

«Târîh»i «tekerrür» diye târîf ediyorlar;

Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?

İbret alıp, yanlışları tekerrür ettirmemek; muvaffakıyetleri, hamleleri yeniden tazelemek, tarihten alacağımız en güzel derstir.

Cenâb-ı Hak buyurur:

قُلْ سٖ۪يرُوا فِى الْاَرْضِ ثُمَّ انظُرُوا

كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُكَذِّبٖ۪ينَ

“De ki: Yeryüzünde dolaşın, sonra (peygamberleri) yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bakın!” (el-En‘âm, 11)

BİZİM ÂKIBETİMİZ NE OLACAK?

Biz de toplum olarak bir gün tarihin sahifeleri arasına karışacağız. Bizim âkıbetimiz nasıl olacak? Kubbede bir sadâ bırakıp biz de çekileceğiz. Bu sadâ; gönüllere ferahlık veren, nesillerimize şükür ve iftihar vesilesi olan hoş bir sadâ mı olacak? Yoksa eyvahlar ve perişanlık nidâları mı olacak?

Biz ecdâdımızın merhametinden, onun mücessem şekli olan vakıflarından hâlâ istifâde hâlindeyiz. Bizim torunlarımız, bizden kalacak hangi eserden istifâde edecek? Ardımızda oyun, eğlence, kibir ve bencillik mezbeleleri ve harabeleri mi bırakacağız? Merhamet, hizmet ve fedâkârlık âbideleri mi?

Rabbimiz, tarihten ibret almayı nasîb eylesin.

HAZRET-İ ALİ'NİN TAVSİYESİ

Hazret-i Ali’nin şu tavsiyesini yaşayabilmek ne güzel:

“Sâlih ve sâdık insanlarla beraber olun, onlarla oturup kalkın ki; (onların karakter ve şahsiyetleri sizlere sirâyet etsin) insanlar, hayatta iken sizleri özlesinler, vefât ettiğinizde de sizleri hasretle yâd etsinler!”

Yâ Rabbî!..

Ümmet-i Muhammed’i şu içinde bulunduğu perişanlıktan, dağınıklıktan, tefrikadan kurtar yâ Rabbî!.. Bizi nisbet edildiğimiz Rahmet Peygamberi’nin hasletleriyle, güzel ahlâkıyla tezyîn eyle!.. Bizi ve nesillerimizi O’nun âhir zamanda geleceği müjdelenen kardeşlerinden eyle!..

Âmîn!..

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Yüzakı Dergisi,  Yıl: 2015 Ay: Mart Sayı: 121

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.