Böbrek Hastalarına 'bitkisel Ürün' Uyarısı!

Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, özellikle internette ve radyolarda "Tamamen doğal" sloganıyla satışa sunulan ürünlerin, sağlıklı insanların yanı sıra böbrek hastaları için tehlikeli olduğunu belirtti.

Türk Böbrek Vakfı'ndan, "Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp" (TAT) uygulamalarına ilişkin yapılan açıklamada, geleneksel tıp uygulamaları dışında kalan bütün sağlık hizmetlerini ve yöntemlerini kapsayan TAT içerisinde doğal ürünler(bitkiler, vitaminler, mineraller, balık yağı), zihin ve bedene dayalı uygulamalar (masaj), Çin tıbbı, nöropati, hemopati, pilates, terapötik dokunma gibi uygulamaların yer aldığı anlatıldı.

Bunlar arasında hastalar tarafından en sık tercih edilenin bitkisel ürünlerolduğu aktarılan açıklamada, Amerikan Ulusal Böbrek Vakfının verilerinde, özellikle kronik böbrek hastalarında bitkisel destek tedavilerin sakıncalı olabileceğine dikkati çekildi.

BAZI İLAÇLAR BÖBREK HASTALARI İÇİN ZARARLI OLABİLİR

Bitkisel destek tedavilerinin kronik böbrek hastalıklarında kullanımına ilişin şu bilgiler aktarıldı:

"Çok az sayıda bitkisel ürün böbrek hastalıklarında araştırılmıştır. Sağlıklı insanlarda güvenli olabilecek ürünler böbrek hastaları için uygun olmayacağı gibi bazen de tehlikeli olabilmektedir. Bitkisel ürünlerin içeriğindeki maddeler yeterince bilinemediği için doğruluğu şüpheli olabilmektedir. Bazı ürünler böbrek hastaları için zararlı olabilecek maddeler içerebilmektedir (örneğin potasyum). Bazı bitkisel ürünler ilaçlarla etkileşime girebilmektedir. Bunlar sarı kantoran, ekinezya, ginkgo, sarımsak, ginseng, zencefil örnek olarak verilebilir. Böbrek nakilli hastalar da bu etkileşimlere özellikle dikkat etmelidir. Bu etkileşimlerden ve yan etkilerden kaçınmak için doktoru onayı olmadan hiçbir ürün kullanılmamalıdır. Özellikle böbrek hastaları için 'doğal' denilmesi güvenli olduğu anlamına gelmemektedir."

Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk yaptığı değerlendirmede, Türkiye'de hastalar tarafından en fazla tercih edilen tamamlayıcı ve alternatif tıp uygulamaları içerisinde bilinçsiz bitkisel ürün kullanımının büyük tehlike oluşturduğuna dikkati çekerek, bitkisel ürün kullanımının yaygınlığının sebebini, "kolay ulaşılabilir olması" şeklinde açıkladı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.