Böcekten Zayıflama İlacı Yapıldı

Aksaray Üniversitesinde (ASÜ) araştırmacılar, böceğin zırh kısmındaki nanoliflerin kendi ağırlığının 40 katı yağ bağlayabildiğini ve bu yağların da sindirime girmeden dışarı atılabildiğini belirledi.

Aksaray Üniversitesinden (ASÜ) akademisyenler, böceğin zırh kısmındaki nanoliflerin kendi ağırlığının 40 katı yağ bağlayabildiğini ve bu yağların da sindirime girmeden dışarı atılabildiğini tespit etti.

Bilimsel ve Teknolojik Uygulama ve Araştırma Merkezinde gerçekleştirilen nanoteknoloji araştırmaları sırasında, "tenebrionidae" familyasından böcekler üzerine çalışan uzmanlar, böceğin zırh kısmında bulunan şeker yapıdaki kitinin, yağı sindirime girmeden dışarı atan özelliğinin olduğunu keşfetti.

Yaklaşık 4 ay süren çalışmanın sonuçları, "Innovative Food Science and Emerging Technologies" dergisinde makale olarak yer buldu.

ZIRHIN YÜZEYİ NANOLİFLERDEN OLUŞUYOR

ASÜ Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoteknoloji ve Moleküler Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, böceğin iç organlarını koruyan kap şeklindeki dış zırh kısmını hiç bozmadan biyokap elde etiklerini söyledi.

Bazı kimyasalları kullanarak, şeker yapıdaki kitine ulaştıklarını ve ardından uygun metotlarla tamamen doğal bir şeker olan kitosan ürettiklerini belirten Kaya, şöyle devam etti:

"Böcek zırhının yüzeyinin nanoliflerden oluştuğunu gözlemledik. Ürünün yüzeyinde nanolifler var. Midede bu nanolifler tamamıyla birbirinden ayrılıyor ve her biri kendi ağırlığının en az 40 katı yağ bağlıyor. Bu yağ da sindirime girmeden dışarı atılıyor. Yemekten önce ürünü aldığınız zaman istediğiniz kadar yağlı yiyebilirsiniz. Yediğiniz tüm yağ sindirime girmeden dışarı atılıyor."

BU ŞEKER VÜCUTTA SİNDİRİLEMİYOR

Araştırmayla, böceklerin biyoteknolojik ve nanoteknolojik alanda nasıl kullanılabileceğini ortaya koymaya çalıştıklarını anlatan Kaya, şunları kaydetti:

"Şu an piyasada çok fazla miktarda sağlıklı zayıflama hapı var. Tabii bunlar ne kadar doğaldır, düşündürüyor. Ama bizim ürünümüz yüzde yüz doğal. Elde ettiğimiz doğal kitosan kap tamamen şekerden oluşuyor ve bu şeker vücutta sindirilemiyor. Araştırmayı, öğretim görevlilerimiz İdris Sargın ve Demet Erdönmez ile gerçekleştirdik. Çalışmamız tamamlanınca 'Innovative Food Science and Emerging Technologies' dergisine gönderdik. Orada da 3 ay süren bir süreç yaşandı. Uluslararası hakemlerden olur raporunu aldıktan sonra dergide de yayınlama imkanı bulduk. Projeyi daha da geliştirmek için çalışmalarımız devam ediyor."

ASÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Şahin de 2006 yılında kurulan üniversitenin, 24 bin öğrenci ile eğitim kalitesini sürekli artırdığını bildirdi.

Üniversitenin, son yıllarda gerçekleştirilen bilimsel araştırmalarda dikkati çekmeye başladığını vurgulayan Şahin, "Bilimsel özerkliğe sahip olmanın verdiği güçle, evrensel değerler ışığında bilim, teknoloji, kültür ve sanat birikiminden yararlanarak, ülkenin geleceği için üstün, çağdaş ve nitelikli bireyler yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Üniversite olarak araştırma, eğitim ve hizmet alanlarındaki üretimi toplum yararına sunmayı kendimize bir görev olarak yüklenmiş bulunmaktayız." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.