Bu Davranışları Sürekli Yapanların Vay Haline!
Bu davranışları sürekli yapanların, artık alışkanlık haline getirenlerin vay haline! Kuran uyarıyor...
Bâtınî haramlardan biri de, bir kişinin mü’min kardeşinin gıyâbında, onun hoşlanmayacağı şekilde konuşmasıdır.
Mü’min, güvenilir insandır. Hadîs-i şerîfin tarifiyle; «elinden ve dilinden müslümanların selâmette olduğu» emniyet insanıdır. (Buhârî, Îmân, 4-5) Dolayısıyla gıybet, bir müslümanın lisânına asla yakışmaz.
BU DAVRANIŞLARI SÜREKLİ YAPANLARIN VAY HALİNE!
Gıybet, kalpteki en zehirli hastalıkların en çirkin tezâhürlerindendir.
Şöyle ki;
Gıybet; kişinin kendisini üstün gördüğünün, ayıbını aradığı kardeşini ise hor ve hakir bulduğunun alâmetidir. Yani kibrin ve kendini beğenmişliğin lisâna yansımasıdır. Cenâb-ı Hak; başkalarını kaş-göz hareketleri ve çirkin sözlerle yüzüne karşı veya gıyâbında alaya alan ve çekiştiren kişileri, ağır bir şekilde îkaz buyurur:
وَيْلٌ لِكُلِّ هُمَزَةٍ لُمَزَةٍ
“Arkadan çekiştirmeyi (yani gıybeti), yüze karşı eğlenmeyi âdet edinen herkesin vay hâline!” (el-Hümeze, 1)
Gıybet, kalpteki hasedin ve kinin çirkin bir neticesidir. Haset duyduğu kişiyi, insanların gözünden düşürmek için müracaat ettiği hıyânet silâhıdır.
Gıybet; kardeşin hakkında, hoşlanmadığı şeyleri ifade etmektir. Bu söylenen şeyler doğru değilse ayrıca iftira olur.
GIYBET NEDİR?
Nitekim Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir gün;
“–Gıybet nedir, bilir misiniz?” diye sormuştu.
Ashâb-ı kiram;
“–Allah ve Rasûlü daha iyi bilir.” dediler.
Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-;
“–Gıybet, din kardeşini hoşlanmadığı bir şeyle anmandır.” buyurdu.
“–Söylenen ayıp, eğer o kardeşimde varsa, ne dersiniz?” diye soruldu.
“–Eğer söylediğin şey onda varsa gıybet ettin; yoksa ona iftira ettin demektir.” buyurdu. (Müslim, Birr, 70; Ebû Dâvûd, Edeb, 40/4874)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2018 Ay: Şubat Sayı: 157