Bu Dünya Misafirhânesinde Herkes Yolcu

Kıssâlar

Ankebut suresi 64. ayet dünya ve ahiret hayatı için ne buyuruyor? Rasûlullah (sav) Efendimiz dünya hayatına nasıl bakmamızı tavsiye ediyor? Müslümanın dünya hayatına bakışı nasıl olmalıdır?

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Bu dünya hayatı sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibarettir. Ahiret yurduna (oradaki hayata) gelince, işte asıl yaşama odur. Keşke bilmiş olsalardı!” (Ankebût, 64)

Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Dünyada tıpkı bir garip, hattâ bir yolcu gibi davran!” (Buhârî, Rikak, 3)

ÖLÜM ASLANI MAĞLUP ETTİ

Vaktiyle bir adam vefat etmiş, ecel gömleğini giymişti. Tabutu eller üstünde ebedî istirahatgâhına doğru sessizce yol almaktaydı. Bu durumu gören esrârengiz bir meczup, bir ibret dersi verebilmek maksadıyla etrafındakilere seslenerek şöyle sordu:

“–Bu ölen kimdir ki, ölüm arslanı olan Azrâil, onu hiç beklemediği bir anda kapıvermiş?”

Oradakiler bu suâle, hep bir ağızdan:

“–Ey taşkın meczup! O, tuttuğunu yere deviren, karşısına çıkmaya kimsenin cesâret edemediği, pek güçlü-kuvvetli, pehlivan bir gençti!” dediler.

Meczup, aldığı bu cevap üzerine; bâzı gâfil gönülleri uyandırmak ve kaçınılmaz bir hakîkat olan ölüm gerçeğinin, sînelerde mâkes bulması düşüncesiyle şunları söyleyerek sükûta büründü:

“–O gösterişli ve kuvvetli yiğit, güreşte ustalaşmış ama bugün Azrâil’le güreş tutacağını hayâline dahî getirmemiş, sahip olduğu güç ve kuvvetin kendinde dâimî kalacağını zannetmiş. Lâkin an geldi, ne olduğunu dahî anlayamadan, o güçlü pehlivanı, hiç hayal etmediği bir zamanda Azrâil ansızın yere serdi. Hem öyle bir yere çarptı ki, bütün gücü tükendi, bitti. Tamamen âcizleşti. Düştüğü yerde acziyet içinde kaldı ve o yerden kalkması da artık imkânsız hâle geldi. Fakat o, sâlih bir kul ise, Allâh’a yine de hamd etmesi gerek. Çünkü esrârengiz bir hayata doğacak.” (Osman Nûri Topbaş, Şebnem Dergisi, Yıl: 2012 Ay: Ekim Sayı: 92)

Kaynak: Altınoluk Dergisi, 2g1d Hizmeti