Bu Dünyada Görüşmemiz Mümkün Değil!
Bâyezîd-i Velî’nin halk arasında yaygın menkıbeleri çoktur. İşte onlardan biri...
Bâyezîd-i Velî’nin genç kerîmelerinden biri, Şeyh Ebû’l-Vefâ Hazretleri’ne mensuptu. Sık sık onun ziyâretine giderdi. Bu keyfiyet, dedikoduyu mûcib olmuş bulunmalıdır ki, Bâyezîd-i Velî, kızını îkâz ile şeyhini ziyârete gitmekten men etti. Sultan Efendi (babadan hânedâna mensup hanımlar, bu sûretle anılırlar), babasından son bir ziyâret için müsâade kopardı. Duruma Sultan Efendi’nin hâl lisânından vâkıf olan Şeyh Ebû’l-Vefâ Hazretleri, kendisine, babasına verilmek üzere bir hediye takdîm etti. Bu bir enfiye kutusuydu. Velî Bâyezîd, enfiye tiryâkisi olduğundan Şeyh Ebû’l-Vefâ Hazretleri, kerîmesi ile Velî Bâyezîd’e bu hediyeyi göndermeyi tercih etmişti.
Bâyezîd-i Velî, şeyhin selâm ve duâlarıyla takdîm edilen bu kutuyu açtığında hayretler içinde kaldı! Zira, bu kutuda enfiye yoktu. Bir tutam pamuk üzerine konulmuş kor hâlinde bir ateş parçası vardı. Şeyh Ebû’l-Vefâ Hazretleri, Sultan Bâyezîd’in ciddiye aldığı dedikodulara bu sûretle cevap vermiş oluyordu. Ve bunun, dünyevî muhabbetten değil, ilâhî muhabbetten bir pırıltı olduğunu göstermek istiyordu.
Bu hâdise sebebiyledir ki, Bâyezîd-i Velî, Şeyh Ebû’l-Vefâ Hazretleri’ni ziyâret arzusuna kapıldı. Babası Fâtih’te olduğu gibi müteaddid talebi kabul görmeyince, sultanlık damarı kabarmış olmalı ki, bir gün âniden, sessiz ve sadâsız bir şekilde erkânı ile tekkenin yolunu tuttu. Kalabalık saray arabalarıyla tekkeye yaklaştıkları sırada, dervişler, koşuşarak bu ziyâretten Şeyh Ebû’l-Vefâ Hazretleri’ni haberdar ettiler. O:
“–Olamaz! Böyle bir şey mümkün değildir!” dediği hâlde dervişler:
“–İşte geldi!.. Geliyor!..” diye yaklaşan pâdişahtan ısrarla haber verince, Şeyh Ebû’l-Vefâ Hazretleri, sedirde kıbleye müteveccihen uzandı ve kelime-i şehâdet getirdi...
Sultan, Şeyh Ebû’l-Vefâ Hazretleri’nin bulunduğu mekâna girdiğinde, o, rûhunu çoktan teslîm etmişti. Çünkü daha önce de;
“–Bu dünyada görüşmemiz mukadder değildir!” diyerek, vâkî olan Sultân’ın görüşme taleplerini geri çevirmiş bulunuyordu.
Kaynak: Abide Şahsiyetleri ve Müesseseleriyle OSMANLI, Osman Nuri Topbaş, Erkam Yayınları, 2013
YORUMLAR