“Bu İbadet Günahlardan Alıkoyar, Hatalara Keffaret Olur ve Bedenden Dertleri Giderir” Hadisi
Geceler, zihnin ve kalbin berrak; idrâk, tahassüs ve ifâdenin keskin; hâfızanın kuvvetli, maddî-mânevi yollarda ilerlemenin sür’atli ve kolay olduğu müstesnâ zamanlardır.
Allâh Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem, mânevî terakkînin en mühim vâsıtlarından biri olan teheccüdün bütün ümmeti tarafından hassâsiyetle edâ edilmesini istemiştir. Bu husustaki telkinlerine öncelikle yakınlarından başlamış ve bir gece Hz. Ali ile Fâtımâ’nın radıyallahu anh kapısını çalarak:
“-Namaz kılmayacak mısınız?” buyurmuş, gecenin mânevî feyzinden istifâde etmelerini ısrarla tavsiye etmiştir.
Diğer ashâbına da:
“Aman gece kalkmaya gayret edin! Çünkü o, sizden önceki sâlih kimselerin âdeti ve Allâh’a yakınlık vesîlesidir. (Bu ibâdet) günahlardan alıkoyar, hatâlara keffâret olur ve bedenden dertleri giderir.” buyurarak onları seherlerde uyanık olmaya dâvet etmiştir.(Tirmizî, Deavât, 101/3549)