Bugünkü Cuma Hutbesinin Konusu 'kelime-i Şahadet' Oldu
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve bugün Türkiye genelinde tüm camilerde okunan Cuma hutbesinde 'Kelime-i Şahadet'ten bahsedildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan ve Cuma vakti, Türkiye'deki tüm camilerde ortak okunan Cuma hutbesinin bu haftaki konusu 'Kelime-i Şahadet' oldu. "Kelime-i şehadet, varlık sahnesine çıkışından başlayıp sonsuzluğa uzanan yolda insanın hayatını sürekli aydınlatan bir hakikat beyanıdır" sözlerine yer verilen hutbede, insan hayatının Kelime-i Şahadet ile başlayıp, Kelime-i Şahadet ile bittiğinden bahsedildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlanan 11 Kasım tarihli hutbe
Aziz Müminler!
Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “İlâhınız bir tek olan Allah'tır. O'ndan başka ilâh yoktur. O Rahmân'dır, Rahîm'dir." Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “Kim samimiyetle Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Elçisi olduğuna şehadet ederse Allah, ona cehennemi haram kılar."[2]
Mümin Kardeşlerim!
Bir kelime düşünün; kişiyi mümin ve Müslüman eyleyen. Bir söz düşünün; bizleri kula kul olmaktan kurtarıp sadece Allah'a kul yapan. Bir cümle düşünün; hayatımızın anlamını, yaratılışımızın gayesini ifade eden. Bir söz düşünün ki; insanın ahiretini ve ebedi hayatını kurtaran. İşte bu söz, bu kelime, kelime-i şehadettir. Yani Eşhedü enlailahe illellah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve rasülüh demektir.
Kıymetli Kardeşlerim!
Kelime-i şehadet, varlık sahnesine çıkışından başlayıp sonsuzluğa uzanan yolda insanın hayatını sürekli aydınlatan bir hakikat beyanıdır. Kelime-i şehâdet, ömrümüz boyunca mümince bir duruş sergileyeceğimize dair Rabbimize verdiğimiz sağlam bir misaktır. Kelime-i şehâdet, coğrafyalarımız, dillerimiz, ırklarımız farklı olsa da bizleri aynı inanç, aynı duygu ve aynı ideallerde buluşturan, birbirimize sımsıkı kenetleyen ve Efendimize ümmet kılan bir tevhid ve vahdetbeyanıdır.
Kardeşlerim!
Bizler, yeni doğan yavrularımıza isim koyarken onun sağ kulağına “şehâdetleri dinin temeli" olan ezanı okuruz, sol kulağına aynı şehâdeti tekrarlayankâmeti getiririz. İslâm'la müşerref olacak kimseye öncelikle kelime-i şehâdeti öğretiriz.
Hayatının son demlerinde olan kardeşlerimize kelime-i şehâdeti telkin ederiz. Aslında bütün bunlar, insan ömrünün, kelime-i şehâdetle başlayıp, kelime-i şehâdetle nihayet bulmasının gereğine dair mesajlar içerir.
Aziz Müminler!
Kelime-i şehâdet, İslam'ın özünü oluşturan iki temel üzerine kurulmuştur. Kelime-i şehadetin, أَشْهَدُ أَنْ لَاإِلَهَ إلّااللهُşeklindeki birinci kısmı, sadece Allah'a kul olunması, kula kulluk edilmemesi, Allah'tan başka kimseye boyun eğilmemesi anlamına gelir. Bu söz öyle bereketli bir anlam içerir ki; her muhtaç, aradığını onda bulur.Bunu bir mazlum söylediğinde, “Zalimin zulmü varsa mazlumun Allah'ı var." demiş olur. Bunu bir yetim, kimsesiz, boynu bükük bir garip söylediğinde, “Dayanağım, sığınağım, ümidim sadece sensin Ya Rabbi!" demiş olur. Bir âlim söylediğinde, “Mutlak bilginin kaynağı sensin Allah'ım. Sen her şeyi hakkıyla bilensin." demiş olur. Bir idareci, bir yönetici dediğinde, “لَا غَالِبَ إِلَّا اللَّهُ" yani “Rabbim! Senden başka galip yoktur. Güç ve kuvvetin yegâne sahibi sensin. Ben de senin bir kulunum." demiş olur.
Değerli Kardeşlerim!
Kelime-i şehâdetinوأَشْهَدُ أنَّ مُحَمَّداً عَبْدُهُ ورَسُولُهُ şeklindeki ikinci kısmı, İslam Peygamberi Muhammed Mustafa (s.a.s)'in peygamberliğini kabul ve tasdiktir. Bu söz, “Allah bizleri yarattı ve başıboş bırakmadı. Rızasına uygun bir hayatı nasıl yaşayacağımızı öğretmek için bizlere elçiler gönderdi. Bizi önemsedi. Bizleri Son peygamber Muhammed Mustafa (s.a.s)'e ümmet olmakla şereflendirdi." demektir. “Bizler, Kur'an ile birlikte Peygamberimizin sünnetine ve rehberliğine tabi olacağız." diye söz vermektir.
Kardeşlerim!
Unutulmamalıdır ki, kelime-i şehâdet bir bütündür. Sadece أَشْهَدُ أَنْ لَاإِلَهَ إلّااللهُdeyip وأَشْهَدُ أنَّ مُحَمَّداً عَبْدُهُ ورَسُولُهُ kısmını kabul etmeyen kişiiman etmiş olmaz. Zira Allah'a, Peygamberimize ve onun getirdiklerine tereddütsüz bir şekilde inanmadan mümin olunamaz.Bu esas, bidayetinden kıyamet sabahına kadar İslam'ın, asla değişmeyecek olan bir hakikatidir.
Aziz Kardeşlerim!
Yüce Rabbimiz, bizleri kelime-i şehâdetin bereketinden bir an olsun mahrum bırakmasın. Bizleri onun doğrultusunda bir hayat sürenlerden, her nefesini de son nefesini de kelime-i şehadet ile tüketenlerden eylesin.