Burkina Faso'da Müslüman Çocukların Eğitim Azmi

Burkina Faso'nun Gorom Gorom kentinde yaşayan Müslüman çocuklar, elverişsiz şartlarda hizmet veren kentteki tek eğitim kurumu olduğu belirtilen medresede okuma yazma ve din eğitimi görüyor.

Hayırseverler tarafından kurulan ve elverişsiz şartlarda hizmet veren İmam Malik Medresesi'nde 2 müderris tarafından okuma yazma ve din eğitimi gören çocuklar tüm imkansızlıklara rağmen büyük bir azimle eğitimlerini sürdürüyor.

154 çocuğun eğitim aldığı medresede, ağrılıkla Arapça ve Fransızca eğitiminin yanı sıra temel dini bilgiler ve Kur'an-ı Kerim öğretiliyor.

ÇOCUKLARA DİL VE DİN EĞİTİMİ VERİYORLAR

Medresede görev yapan müderris Abdurrahman Bomago, dil ve dini eğitim verdiklerini, bu kapsamda temel dini bilgiler olarak çocukların Kur'an-ı Kerim, fıkıh, siyer eğitimi aldığını, hadis-i şerif ezberlediğini söyledi.

"Bu medrese olmadan önce bölgede bu tarzda eğitim veren hiçbir kurum yoktu. Şu an istediğimiz tek şey bu medresenin sınıf sayısının arttırılması ve ders materyalidir." diyen Bomago, medreseye ilginin yoğun olduğunu belirtti.

Bomago, "Ciddi manada yeni dersliğe ihtiyacımız var. Mevcut sınıfın durumu hiç iyi değil. Bu anlamda Türkiye'den yapılacak yardımlar bizim için çok önemli." diye konuştu.

Bölgede temaslarda bulunan Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ekibi de medreseyi ziyaret ederek, eğitim hizmetiyle ilgili bilgi aldı, çocuklara hediyeler dağıttı.

MEDRESELER HAYIRSEVERLERDEN YARDIM BEKLİYOR

Dernek sorumlusu İsmail Acar, çocukların yüzlerindeki mutluluğu görmenin sevincini yaşadıklarını kaydetti.

Eğitim şartlarının son derece yetersiz olduğunu dile getiren Acar, "Burası Türkiye'de gördüğümüz sınıflardan çok farklı. Normal eğitim şartlarının altında bir ortam var. Gönül arzu eder ki eğitim argümanları ile desteklenen bir eğitim ortamında bu çocuklar eğitim görsün. Ne yazık ki bundan uzak bir sınıf ortamındayız." ifadelerini kullandı.

Acar, medresenin hayırseverlerden yardım beklediğini, buradaki çocuklara sahip çıkılması gerektiğini aktardı.

Müderrislerin fedakarca görev yaptığına, ailelerin ise her türlü zor koşula rağmen çocuklarını medreseye gönderdiğine işaret eden Acar, çocukların eğitime dair güzel projelerin hayata geçirilmesini hak ettiğini söyledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.