Burun Tıkanıklığı Hastalıkları Tetikliyor

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakkı Süha Özçelik, ağzı açık uyuma, horlama, gün içinde aşırı yorgunluk ile uyuklama sorunu yaşayan kişilerin zaman kaybetmeden bir hekime başvurmaları gerektiğinin yaşamsal önem sahip olduğuna dikkat çekiyor!

Burun tıkanıklığı, her yüz kişiden 10-20’sinde görülen ve kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen bir sorun. Ancak genellikle iyi bir solunumun nasıl olduğunu bilmediğimiz için çoğumuz tıkalı burunla yaşamaya alışıyor ve bu problemimizi geçici yöntemlerle çözmeye çalışıyoruz. Oysa burun tıkanıklığı devam ederse yorgunluk ve kalitesiz uyku gibi sorunlar oluşturarak yaşam kalitesini bozuyor. Daha da kötüsü burun tıkanıklığına bağlı uyku apnesi gelişen kişilerde zamanla koroner kalp hastalıkları ile yüksek tansiyon ortaya çıkabiliyor.

DERİN UYKUYU ÖNLÜYOR

Her yaşta hemen herkes burun tıkanıklığı sorunu yaşıyor. En sık deviasyon ve burun etlerinde şişme sonucu oluşuyor. Ayrıca alerjiye, soğuk algınlığı, girip veya sinüzit gibi enfeksiyonlara ve burun içinde oluşan poliplere bağlı olarak da burun tıkanabiliyor. Hastalık geçince burun tıkanıklığı da ortadan kalkıyor. “Ancak deviasyon ve burun etlerinde şişme gibi nedenlerle oluşan burun tıkanıklığı ise kalıcı olabiliyor ve zamanla ciddi sağlık problemlerine de yol açabiliyor” diyen Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Hakkı Süha Özçelik sözlerine şöyle devam ediyor:

“Örneğin sürekli burundan yeterli hava alamayan kişinin öncelikle uykusu bozuluyor. Rahat ve derin uyku uyuyamama, uykuda horlama, nefesin durması, aşırı terleme, boğazda kuruma ve sık uyanma gibi sorunlar görülmeye başlanıyor. Uykunun yeterli ve kaliteli olmaması nedeniyle gün içinde hasta oturduğu yerde veya araba kullanırken uyuyor, özellikle efor sarf ederken, örneğin merdiven ve yokuş yukarı çıkarken çabuk yoruluyor ve nefes darlığı sorunu çekiyor“

AĞZINIZ AÇIK UYUYORSANIZ, DİKKAT!

Dr. Hakkı Süha Özçelik, geceleri ağzınız açık uyuyor, sık sık uyanıyor, sabahları yorgun kalkıyorsanız, bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmanızın çok önemli olduğuna dikkat çekerek bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Çünkü bunun altında, burundan yeterli soluk alamayan kişide yaşanan en önemli sorun olan ve solunumun 20-30 saniye durması olarak ifade edilen “uyku apnesi” yatabiliyor. Uyku apnesi geniz etine bağlı olarak küçük çocuklarda gelişebileceği gibi, kilolu, boynu kısa ve burnu tıkalı yetişkinlerde de ortaya çıkabiliyor. Zamanında tedavi edilmediği takdirde de yüksek tansiyon ve koroner kalp hastalığı ile kalp yetmezliği gibi kalp hastalıklarını tetikleyebiliyor”

TEK ÇÖZÜM AMELİYAT OLABİLİYOR

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Hakkı Süha Özçelik, geniz eti, deviasyon, kıkırdak ile kemik eğriliği, konka denilen burun eti büyümesi ile burun içinde et oluşumu gibi sorunların burun pasajını tümüyle tıkadığı durumlarda tek çözümün ameliyat olduğunu belirterek şu bilgileri veriyor: “Aynı şekilde kronik sinüzitlerde de ameliyata başvuruluyor. Akut sinüzitlerde ve alerjik burun akıntıları ile tıkanıklıklarında antibiyotik tedavisi ve burun spreylerine başvuruluyor.

Burun içinde akut sinüzit, alerji veya enfeksiyona bağlı koyu bir salgı varsa ve bu nedenle burun etleri de aşırı şişmişse, burun yıkama solüsyonları, ilaç ve spreyle çözüm sağlanabiliyor. Okyanus suyu spreyleri ve burun yıkamak için kullanılan himalaya tuzu solüsyonları da yararlı oluyor. Ancak burun açıcı spreylerinde çok dikkatli olmak ve 5 günden fazla kullanmamak gerekiyor. Alerjik nezlede kortizonlu spreyler, doktor önerisine göre daha uzun süre kullanılabiliyor “

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.