Bütün Şikayetlerimizin Kaynağı
Batı medeniyeti ve onun ülkemizdeki uzantısı olan batıcılık, doğrudan dinimize ve hayat tarzımıza düşmanlık yaparak manevi hayatımıza kast etmiştir. Bütün şikayetlerimizin, sosyal, siyasi, iktisadi buhranlarımızın kaynağında, İslâm’ı inkar ve hayattan dışlama vardır.
Müslüman, Allah Teala’ya teslim olan ve artısız, eksisiz, itirazsız ve pazarlıksız İslam’a teslim olan insandır. Biz de Müslümanız hamdolsun ve bizim hayatımız İslâm merkezlidir.
Bu dini reddeden, bu dini küçümseyen, bu dini yok sayan her inanç, her ilke, her davranış biçimi, her ahlak ve terbiye değeri ve her yaşam biçimini kesinlikle reddederiz. Şu veya bu sebeple İslam’ı bir bütün halinde yaşayamadığımız hallerde bile, en azından inanç bazında içimizde bu böyledir.
HAKİKATİ HAYKIRMAK
Bizim bütün inancımız, ibadetimiz, ahlakımız, sosyal, siyasal ve ekonomik kanaat ve kanunlarımız, hiç kuşkusuz önce dinimizden doğar. Bütün bunlardan örfler, adetler, töreler oluşur. Bir toplumda olağan olan da bütün bunlardan o toplumun muhtaç olduğu yasaların oluşmasıdır.
Oysa batı medeniyeti ve onun ülkemizdeki uzantısı olan batıcılık, doğrudan dinimize ve yaşam tarzımıza düşmanlık yaparak manevi hayatımıza kast etmiştir. Bütün şikayetlerimizin, sosyal, siyasi, iktisadi buhranlarımızın kaynağında, İslâm’ı inkar ve hayattan dışlama vardır. Yaşanan onca sosyal depremin altında açıkçası İslâmsızlık yatıyor.
Kem küm etmeden hakikati bir kere daha haykırmak istedik.
Kaynak: Cemal Nar, Altınoluk Dergisi, 373. Sayı