Cafer-i Sâdık Hazretlerinin Kölesine Müthiş Davranışı
Rivâyete göre Câfer-i Sâdık Hazretleri’nin bir kölesi vardı. Kendisinin yakın hizmetlerini görürdü.
Bir gün köle, getirmiş olduğu bir kâse çorbayı kazâ ile Câfer Hazretleri’nin üzerine döktü. Üstü başı çorbaya bulanan Câfer-i Sâdık Hazretleri de, öfke ile kölenin yüzüne baktı. Bunun üzerine köle:
“–Efendim! Kur’ân’da «öfkelerini yenenler» takdîr ediliyor!” diyerek bu husustaki âyet-i kerîmeyi okudu.
O zaman Câfer-i Sâdık Hazretleri:
“–Öfkemi yendim!” dedi.
Bu sefer köle:
“–Kur’ân’da aynı yerde «insanların kusurlarını bağışlayanlar» da takdîr ediliyor!” dedi ve âyetin bu husûsla alâkalı kısmını okudu.
Câfer Hazretleri:
“–Haydi bağışladım seni!..” dedi.
Bu defâ da köle:
“–Kur’ân’da aynı âyetin devamında «Allâh ihsânda bulunan, iyilik eden kimseleri sever!» buyuruluyor!” diyerek âyetin, son kısmını da okudu.
Bunun üzerine Câfer-i Sâdık Hazretleri:
“–Haydi git, hürsün artık; seni Allâh için âzâd ettim!” dedi.
Allâh Rasûlü’nün bildirdiği üzere, susuzluktan soluyan bir köpeğe su veren günahkâr bir kadın, sırf bu merhameti sebebiyle günahları affedilerek cennete nâil olmuştur. Buna mukâbil, bir kediye merhametsiz davranarak, onun açlığına aldırış etmeyen bir kadın da cehenneme dûçâr kılınmıştır. Bu misâller, bir müslümanın gönül âlemini istikâmetlendirmesi bakımından pek ibretlidir. Zîrâ bir mümin, karanlık bir gecenin mehtâbı gibi derin, hassâs, rakîk, diğergâm, cömert ve merhametli olmalıdır.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Vakıf-İnfâk-Hizmet, Erkam Yayınları