Câhiliye Devri ile İlgili Hadisler

HADİSLER

Cahiliye dönemi ile ilgili hadisler nelerdir? Cahiliye devri hakkında hadisler.

Peygamberimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) cahiliye devri ile ilgili hadis-i şerifleri.

Cündeb b. Abdullah el-Becelî’nin (radıyallahu anh) naklettiğine göre,

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kim kabilecilik/ırkçılık propagandası yaparak veya kabileciliğe/ırkçılığa destek vererek yolunu şaşırmış bir topluluğun bayrağı altında öldürülürse, onun ölümü câhiliye ölümüdür.” (Müslim, İmâre, 57)

***

İbn Ömer’den (radıyallahu anh) nakledildiğine göre,

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Mekke’nin fethi günü insanlara bir hutbe vererek şöyle buyurdu: “Ey İnsanlar! Allah sizden câhiliye gururunu ve atalarla övünme âdetini gidermiştir. İnsanlar iki gruptur: İyi, takva sahibi, Allah katında değerli kişi ve günahkâr; bedbaht, Allah katında değersiz kişi. İnsanlar Âdem’in çocuklarıdır. Ve Allah Âdem’i topraktan yaratmıştır...” (Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 49; Ebû Dâvûd, Edeb, 110, 111)

***

Ebû Mâlik el-Eş’arî’nin (radıyallahu anh) naklettiğine göre,

Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Ümmetimde câhiliye âdetlerinden kalma dört şey vardır ki bunları (kolaylıkla) terk edemezler. Bunlar; asaleti ile övünme, nesepleri kötüleme, yıldızlarla yağmur isteme ve bağıra çağıra ölülere yas tutmadır...” (Müslim, Cenâiz, 29)

***

Süleyman b. Amr’ın (radıyallahu anh) naklettiğine göre,

Babası (Amr b. Ahvas) şunları anlatmıştır: “Resûlullah’ı Veda Haccı’nda dinledim, şöyle diyordu: ‘Bilesiniz ki! Câhiliye faizlerinden olan tüm faizler kaldırılmıştır. Anaparalarınız ise sizindir. Haksızlık etmeyecek ve haksızlık da görmeyeceksiniz. Bilesiniz ki! Câhiliye devrinin bütün kan davaları kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdülmuttalib’in oğlu Hâris’in kan davasıdır...’” (Ebû Dâvûd, Büyû’, 5; Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 9)

***

Ebû Hüreyre’nin (radıyallahu anh) Resûlullah’a (sallallahu aleyhi ve sellem) nispet ederek naklettiği bir hadiste şöyle buyrulmaktadır:

“İnsanlar gümüş ve altın madenleri gibi madenlerdir. Câhiliye devrinde hayırlı olanlar, İslâm’da da hayırlıdır. Yeter ki (dini) iyi kavrasınlar...” (Müslim, Birr, 160; Buhârî, Enbiyâ, 2)