Camiler Çocuk Gülücükleriyle Şenlendi

Adıyaman’da düzenlenen yaz Kur’an kursları, öğrencilerin eğitime devamının sağlanması amacıyla unutulmaya yüz tutmuş geleneksel çocuk oyunlarıyla destekleniyor.

Adıyaman’daki camilerde düzenlenen yaz Kur’an kurslarına katılan çocuklar, eğitimin ardından unutulmaya yüz tutmuş geleneksel oyunları oynama fırsatı buluyor.

Sabah camiye gelen çocuklar, Kur’an kursunun başlamasını sabırsızlıkla bekliyor. Öğrencilerin kursa devamının sağlanması amacıyla hayata geçirilen uygulamayla çocuklar, Kur’an-ı Kerim ve tecvit eğitiminin ardından mendil kapmaca, körebe, halat çekme gibi oyunlar oynuyor.

Unutulmaya yüz tutmuş geleneksel oyunlarla eğlenen çocuklar, zamanlarının büyük bölümünü burada geçiriyor. Saltoğlu Camisi imamı Arif Kılıç, yaz aylarında çocuklar için Kur’an kursları düzenlediklerini söyledi.

‘‘KUR’AN OKUMAYI SEVDİRMEK İÇİN HER TÜRLÜ FIRSATI DEĞERLENDİRİYORUZ’’

Bu yaz düzenlenen Kur'an kursunun devam ettiğini belirten Kılıç, şöyle konuştu:

‘‘Camide öğrencilerimize Kur’an-ı Kerim öğretiyoruz. Bunun yanı sıra çocukların camiyi sevmesi için çeşitli etkinlikler yapıyoruz. Bu etkinliklerin başında halat çekme, ip atlama ve mendil kapmaca gibi oyunlar geliyor. Burada çocuklara İslam ve cami kültürünü de aşılamaya çalışıyoruz. Onlara camiyi ve Kur'an okumayı sevdirmek için her türlü fırsatı değerlendiriyoruz.’’

Kursa 70 çocuğun katıldığını ifade eden Kılıç, ‘‘Çocuklarımızın yüzde 80'i Kur’an-ı Kerim okumayı öğrendi.’’ dedi.

Çocuklardan Yavuz Selim Önal, burada hem eğlenerek hem de öğrenerek vakit geçirdiklerini dile getiren Önal, ‘‘Bazen hocalarımız yemek getiriyor, kahvaltı ısmarlıyor. Kur’an dersinden sonra oyunlar oynuyoruz.’’ ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.