Cehennem Ateşinin Mayası
Cehennem ateşinin mayası nedir?
Mevlânâ Hazretleri zâlim bir kimsenin, âhiretin tarlası olan şu dünya toprağına serpmiş olduğu zulüm tohumlarının ukbâ âleminde nasıl yeşereceği hakîkatini şu ifâdelerle idraklere sunmaktadır:
“Elinden bir mazlûm yaralandı, zulüm gördü ise, o zulüm Cehennemde bir ağaç olur, ondan zakkum meyvesi husûle gelir. Sen hiddete kapılıp, gönüller kırdı, gönüllere ateş düşürdü isen, o ateş Cehennem ateşinin mayası olur.
Senin öfke ateşin bu dünyada insan yakardı. Ondan doğan Cehennem ateşi de, orada seni yakar, yandırır. Senin hiddet ateşin, burada, insanlara kastederdi. Ondan doğan Cehennem ateşi de, orada yine insana, yani sana saldıracaktır. Dünyada hiddete kapıldığın zaman ağzından çıkan yılan ve akrep gibi insan sokan sözlerin, orada yılan ve akrep olup senin kuyruğundan yakalayacaktır.”
Bu sebeple gönül kazanmak, insanlara iyi davranmak, bütün insanlığın iyiliğini istemek ve rahmet lisânına sâhip olmak çok ehemmiyetlidir.
Nitekim Ashâb-ı Kirâm bazen Peygamber Efendimiz’e gelerek:
“−Yâ Resûlâllah! Müslüman olmak üzere Sana biat edeceğim.” dediklerinde Peygamber Efendimiz, bu biatı ya aynen veya bazı şartlar ileri sürerek kabul ederlerdi. Zaman zaman ileri sürdüğü şartlardan bir tanesi de:
“−Herkese iyi davranmak, herkesin iyiliğini istemek şartıyla biatını kabul ediyorum!” ifâdesi olurdu.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Gönül Yolculuğu, Erkam Yayınları