Cehennem Fitnesi ve Azabından Korunmak İçin Okunacak Dua
Peygamber (s.a.v.) Efendimizin Cehennem fitnesi, Cehennem azabı, zenginliğin ve fakirliğin şerrinden korunmak için okuduğu dua.
Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şu sözlerle dua ederdi:
“Allâhümme innî eûzü bike min fitneti’n-nâri ve azâbi’n-nâr ve min şerri’l-gınâ ve’l-fakr: Allahım! Cehennem fitnesinden, Cehennem azâbından, zenginliğin ve fakirliğin şerrinden sana sığınırım.” (Ebû Dâvûd, Vitir 32; Tirmizî, Daavât 77)
Hadisi Nasıl Anlamalıyız?
İnsanın hayata gözlerini açtığı andan, asıl yurdu olan Cennete varacağı zamana kadar önünde çeşitli fitneler, pek değişik imtihan şekilleri vardır. Dünya, hayat, hayatta karşılaşılan çeşitli haller meselâ zenginlik, fakirlik, kaçınılmaz olan ölüm ve kabir birer fitne olduğu gibi Cehennem de bir fitnedir.
Hadisimizde önce Cehennem fitnesi, ardından da Cehennem azâbı zikredilmiştir. Cehennem fitnesi, insanın Cehennem’e girmesine sebep olacak günahlardır. Peygamber Efendimiz Cenâb-ı Hak’tan kendisini Cehennem’e götürecek kötü hareketleri yapmaktan korumasını ve bunun tabii sonucu olan Cehennem azâbından da muhafaza buyurmasını istemektedir.
Zenginlik bir nimet olduğu kadar, malının zekâtını vermemek, yardımlarıyla koruyup desteklemesi gerekenleri himâye etmemek, servetini kötü yollarda kullanmak, onu kötü kimselerin fena emellerine hizmet edecek şekilde harcamak, servetin kendisine verilmiş bir emanet olduğunu unutarak onunla övünüp şımarmak, daha da kötüsü servetini Allah’ın yasakladığı haram yollardan kazanmak malın fitnesi ve şerridir.
Fakirliğin şerri yani fenalığı ise, içinde bulunduğu hale râzı olmayıp kaderine isyan etmek, zenginlere bakıp yerinmek, onların durumunu kıskanmaktır.
Sayılan bu haller ile başa gelmesi kaçınılmaz olan durumlardan ve onların fenalığından Allah’a sığınılması gerekmektedir.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Cehennem’e düşmekten korkmalı ve insanı Cehenneme götürecek fena hallerden uzak durmaya çalışmalı ve bunların şerrinden Allah’a sığınmalıdır.
2. Zenginliğin de fakirliğin de iyi ve kötü tarafları vardır. Önemli olan zenginin malını yerli yerince kullanması, fakirin de haline razı olmasıdır.
Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları