Cemaatle Namaz Kılarken Abdest Bozulursa Ne Yapmak Gerekir?

Namaz İlmihali

Lâhik nedir? Bir kimsenin cemaatle namaz kılarken abdesti bozulursa ne yapmalıdır?

İmamla birlikte namaza başlamasına rağmen, namazın bütün rekâtlarını veya bir bölümünü imamla birlikte kılamayan kimseye “lâhik” denir. İmamla birlikte namaza başladığı halde dalgınlık, uyku, rahatsızlık, abdestinin bozulması gibi bir özür yüzünden veya özürsüz olarak, meselâ; imamdan önce rükû ve secdeye varmak gibi bir sebeple namazın bütün veya bazı rekâtlarını imamla birlikte kılmayı kaçıran kimse kılamadığı rekâtları kaza eder.

CEMAATLE NAMAZ KILAN BİR KİMSENİN ABDESTİ BOZULURSA NE YAPMALIDIR?

Bir özründen ötürü cemaatle namazına ara vermek durumunda kalan kimse, bu durum ortadan kalkınca konuşmadan, dünya işleriyle uğraşmadan ve eğer abdesti bozulmuşsa, en kısa yoldan yeniden abdest alıp gelerek, bıraktığı yerden namazına devam eder.

Lâhikin hükmü; kaçırdığı rekâtlarda baştan sona imama uymuş bulunan kimsenin hükmü gibidir. Bu yüzden kılamadığı rekâtları kaza ederken imama uyduğu durumdaki gibi Kur’an okumaz, sehiv secdesi yapmaz. Çünkü imama uyan kimse kendi hatasından ötürü sehiv secdesi yapmaz. Kılmakta olduğu namazın farzlığı değişmez. Seferî olduğu halde, bu sırada ikâmete niyet ederse kılmakta olduğu farz dörde intikal eder.

Lâhik, engel ortadan kalkınca, mümkün olursa, öncelikle kaçırdığı rekâtları veya rükünleri kaza eder, sonra imama tabi olarak onunla birlikte selâm verir. Meselâ; imama uyan kimse birinci rekâtın kıyamında uyuyup da, imamın secdeye vardığı sırada uyansa hemen rükûa varır, sonra secdeye vararak imama yetişir. Lâhik, imama yetişemeyeceğini anlarsa, hemen imama tabi olur ve yetişemediği rekât veya rükünleri imam namazdan çıktıktan sonra kaza eder.

Meselâ; imama uyan kimse, dördüncü rekâtta iken burnu kanasa saftan ayrılır, namaza aykırı düşecek bir şey ile uğraşmaksızın hemen abdest alır, mümkün olduğu yerde imama tabi olur. İmam selâm vermiş olursa, bu dördüncü rekâtı kendi başına hiç bir şey okumaksızın imamın arkasında kılıyormuş gibi tamamlar. Çünkü lâhik, hükmen imamın arkasında namazını kılmış sayılır.

İmama uyanın abdesti üçüncü rekâtta bozulsa, abdest aldıktan sonra dördüncü rekâtta imama yetişse, önce kıraatsız olarak üçüncü rekâtı kılar. Bundan sonra imama uyar, onunla dördüncü rekâtı kılarak selâm verir. Fakat imama bu şekilde yetişemeyeceğini anlarsa, hemen imama tabi olur, imam selâm verince kendisi kalkar, üçüncü rekâtı kıraatsız olarak kılar ve selâm verir.

İmam sehiv secdesi yapacak olsa, lâhik henüz namazını tamamlamamış durumda ise, onunla birlikte bu secdeleri yapmaz, belki namazını tamamlar, ondan sonra bu sehiv secdelerini yapar.

Diğer yandan imama birinci rekâtta yetişemeyen kimse, yetişemediği rekâtlar bakımından mesbûk olduğu gibi, yetiştiği rekâtlardan birinde ortaya çıkacak bir özür yüzünden lâhik durumuna düşebilir. Bu durumda mesbûk ve lâhik hükmü aynı kişide birleşir. Eksik rekât veya rükünleri tamamlarken mesbûk ve lâhik hükümlerini gözeterek tamamlar.

Cemaat sevabından mahrum kalmamak için, lâhikin hükümlerini yerine getirmekte yarar olmakla birlikte, bu ayrıntılara dikkat etmekte bir takım güçlükler bulunduğu için, bu durumda olan kimsenin namazına yeniden başlayıp kılması daha uygun görülmüştür.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları