Cenazeler Arasından Dünyaya Seslendiler "Bu Bir Katliamdır"

İşgalci İsrail'in El-Ehli Baptist Hastanesi'ne düzenlediği saldırının ardından Gazzeli yetkililer, cenazelerin arasından dünyaya seslendi.

İşgalci İsrail'in Gazze'deki El-Ehli Baptist Hastanesini bombalaması sonucu yüzlerce kişi vefat etti.

Saldırının ardından Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanı Yardımcısı Yusuf Ebu er-Riş, cenazeler arasında basın toplantısı düzenleyerek dünyaya seslendi.

Er-Riş, saldırının işgalci İsrail'in El-Ehli Hastanesi'ne yönelik ilk saldırısı olmadığını söyledi.

İşgalcilerin 14 Ekim'de hastaneye 2 saldırı gerçekleştirdiğini aktaran Ebu er-Riş, bu saldırılara ilişkin fotoğrafları gösterdi.

- Hastanenin boşaltılması için tehdit edildiler

Ebu er-Riş, İsrail güçlerinin ilk saldırıdan sonra hastane müdürü Mahir Ayyad ile irtibata geçerek, "Dün iki bombayla uyarıldınız, neden şu ana kadar hastane boşaltılmadı?" dediğini aktardı.

Tehditler üzerine hastane yönetiminin İngiltere'deki Hristiyan din adamlarıyla irtibata geçtiğini duyuran Ebu er-Riş, hastanenin faaliyet göstermesi için uluslararası kurumlardan güvence mesajı aldıklarını belirtti.

-  "İnsanların bombalarla uyarıldığı tek yer Gazze"

"Dünyada insanların bombalarla uyarıldığı tek yer Gazze Şeridi'dir." diyen Ebu er-Riş, İsrail'in hastaneleri hedef aldığına ve buna karşı önlem alınmadığına dikkati çekti.

Ebu er-Riş, İsrail’in sivilleri hedef almasının durdurulması için dünya ülkelerine çağrıda bulundu.

Sınır Tanımayan Doktorlar bünyesinde hizmet veren doktor Gassan Ebu Sitte de hastanede cerrahi operasyon gerçekleştirdikleri bir sırada güçlü bir patlama sesiyle irkildiklerini kaydetti.

Ebu Sitte, ameliyathanede tavanın çöktüğünü belirterek, "Bu bir katliamdır." ifadesini kullandı.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.