Cennet’in Genişliği Ne Kadardır?

Ahirete İman

Cennet’in büyüklüğü ne kadardır? Hayaline güç yetmeyen güzellik: Cennet’in genişlik ve güzelliği.

Cenâb-ı Hak, âyet-i kerîmede Cennet’in genişliği hakkında şöyle buyurmaktadır:

“Rabbinizin mağfiretine ve takvâ sahipleri için hazırlanmış olup genişliği semâlar ve yer kadar olan Cennet’e koşun!” (Âl-i İmrân, 133)[1]

CENNET’İN GENİŞLİĞİ NE KADAR?

Allah Resûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de bu hususta şöyle buyurmuşlardır:

“Cennet’in yüz derecesi vardır. Her derecenin arası, yüz senelik mesafedir.” (Tirmizî, Cennet, 4/2529)

“(Cennet’te) aşağıda olanlar, yüksek derecelere sahip olanları, sizin semânın ufkunda doğan bir yıldızı görmeniz gibi görecekler. Ebûbekir ve Ömer onlardandır, hattâ daha fazîletlidirler.” (Tirmizî, Menâkıb, 14/3658; İbn-i Mâce, Mukaddime, 11; Ahmed, III, 26, 98)[2]

Bir defasında Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz:

“‒Şüphesiz Cennetlikler, kendilerinden yüksekteki köşklerde oturanları, aralarındaki derece farkı sebebiyle, sizin sabaha karşı doğu veya batı tarafında, gökyüzünün uzak bir noktasında batmak üzere olan parlak ve iri bir yıldızı gördüğünüz gibi göreceklerdir.” buyurmuşlardı.

Ashâb-ı kirâm:

“‒Yâ Resûlâllah! Oralar herhâlde peygamberlerin makamıdır, onlardan başkası oralara ulaşamaz!” dediler.

Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“‒Bilâkis onlardan başkası da oralara ulaşabilir!” buyurduktan sonra, o kimselerin vasıflarını şöyle beyân ettiler:

“–Canımı kudretiyle elinde tutan Allâh’a yemin ederim ki, o yerler, Allâh’a îmân edip peygamberleri bütün benlikleriyle tasdik eden kişilerin de yurtlarıdır.” (Buhârî, Bed’ü’l-Halk 8, Rikāk 51; Müslim, Cennet, 11)

CENNET’İN GÜZELLİKLERİ

Hadîs-i şerîflerde Cennet’in tezyinâtıyla ilgili olarak da şu bilgiler zikredilmektedir:

Cennet’in binasının bir kerpici altın, bir kerpici gümüş, harcı keskin kokulu misk, çakılları inci ve yakut, toprağı da zâferandır. Cennet’te bulunan bütün ağaçların gövdesi altındandır.[3] Hattâ “Cennet’te öyle bir ağaç vardır ki, idmanlı bir ata binmiş olan kişi, onun bir ucundan diğerine yüz senede varamaz.”[4]

Öyle Cennetler vardır ki, yemek kapları ve içindeki her şey gümüştendir. Öyle Cennetler de vardır ki, kapları ve içindeki her şey altındandır.[5]

Dipnotlar:

[1] Krş. el-Hadîd, 21.

[2] Krş. Buhârî, Rikāk, 51; Müslim, Cennet, 10.

[3] Bkz. Tirmizî, Cennet, 1/2525.

[4] Bkz. Buhârî, Rikāk 51, Bed’ü’l-Halk 8, Tefsîr 56/1; Müslim, Cennet, 6-8; Tirmizî, Cennet, 1/2524.

[5] Bkz. Tirmizî, Cennet, 2/2528.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Ebediyet Yolculuğu, Erkam Yayınları