Cennetin İki Anahtarı
Sahabeden Beşîr bin Hasâsiyye (r.a.), Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’e yaptığı biatı anlatıyor...
Beşîr bin Hasâsiyye radıyallahu anh anlatıyor:
“Rasûlullah’a bey‘at etmek için geldim. Bana, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in de O’nun kulu ve Rasûlü olduğuna şehâdet etmemi, namaz kılmamı, zekât vermemi, İslâm üzere haccetmemi, Ramazan orucunu tutmamı ve Allah yolunda cihâd etmemi şart koştu. Ben de şöyle dedim:
«–Ey Allâh’ın Rasûlü! Vallâhi bunlardan ikisine gücüm yetmez. Onlar da cihad ve sadakadır.
İnsanlar cihaddan kaçan kimseye Allâh’ın gazab ettiğini söylüyorlar. Ben ise cihad meydanına gelince nefsimi ölüm korkusu kaplayıp kaçmaktan endişe ediyorum.
Sadakaya gelince, benim malım küçük bir koyun sürüsü ve on deveden ibârettir. Onlar da ehlimin maîşet kaynağı ve binek hayvanlarıdır.»
Bunun üzerine Rasûlullah radıyallahu anh elimi tuttu, salladı ve şöyle buyurdu:
«–Cihad yok, sadaka yok; peki o hâlde nasıl cennete gireceksin?»
Ben de hemen:
«–Tamam yâ Rasûlâllah! Bey‘at ediyorum.» dedim ve Allah Rasûlü’ne, koştuğu bütün şartlar üzerine bey‘at ettim.” (Ahmed, V, 224)