Çiğ Köfte Severler Dikkat!

Geleneksel lezzetlerimizden çiğ köfte 7'den 70'e pek çoğumuzun vazgeçilmezi. Lezzetli olmasının yanı sıra besleyici özelliği ile de öne çıkıyor. Bağışıklığı güçlendirirken, sinir ve sindirim sisteminde önemli rol oynuyor. Sadece bu kadar da değil. Yaz aylarında zayıflama çabalarına da katkı sağlıyor. Ancak 3 sıkımlık çiğ köfte yaklaşık 1 dilim ekmeğe eşit olduğundan aşırıya kaçmamak gerekiyor.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Neşe Ceylan, çiğ köftenin sağlığa faydası olduğu kadar, kurallara dikkat edilmediğinde tam tersine zararlı hale gelebildiğini belirterek “Çiğ köfteyi satın alırken, tüketirken, saklarken dikkat etmemiz gereken önemli kurallar var. Özellikle bazılarının lezzet katması için çiğ köftenin içine koydukları Çin tuzu, insan sağlığına hem zararlı hem de bağımlılık yapan bir katkı maddesi. Pek çok hastalığa zemin hazırlıyor. O nedenle çiğ köfte satın alırken güvenilir markaları ve emin olduğunuz yerleri tercih edin" diyor.

Uzman Ceylan çiğ köfte tüketmeden önce dikkat etmeniz gereken 10 kuralı anlattı; önemli uyarılar ve tavsiyelerde bulundu.

ETLİSİNİ TERCİH ETMEYİN

Etli çiğ köfte; bağırsak paraziti, tifo, dizanteri, koli basili gibi gıda zehirlenmesine yol açan birçok bakteri ve virüs nedeniyle hastalıklara davetiye çıkarabiliyor. Bu nedenle etli çiğ köfte satışı yasak. Çiğ köftenin hazırlama ve saklama koşulları uygun olsa bile etli olarak tüketiminden kaçının.

ÇİN TUZUNA DİKKAT!

Çin tuzu hem lezzeti artırıcı hem de bağımlılık yapıcı bir katkı maddesi. Fakat pek çok hastalığa zemin hazırlıyor. Göz retina tabakası hasarından yağ birikimine, doyma mekanizmasında bozukluktan obeziteye, büyüme hormonu baskılanmasından pankreas hasarına, insülinde artıştan diyabete hatta böbrek ve karaciğerde ciddi hasarlara yol açabiliyor. Hamilelerde de bebeğe zarar verebilecek tahribatlara neden olabiliyor. Bu nedenle satın alırken güvenilir markaları tercih edin.

BULYONA DİKKAT

Etli çiğ köfte satışının yasaklanmasıyla et tadını sağlayabilmek için çiğ köftenin içerisinde et suyu aromasında bulyonlar fazlaca kullanılabiliyor. Ancak çiğ köfte sabah yapılıp akşama kadar tezgahlardan tüketiciye sunuluyor ve böyle olunca et suyu içeren bulyonlarda çok kolay bakteri üremesine yol açabiliyor. Bu nedenle güvenilir ve belirli izin belgelerine sahip markaları satın alarak bu riski en aza indirmeye çalışın.

GÜNLÜK TÜKETEBİLECEĞİNİZ KADAR ALIN

Çiğ köftenin raf ömrü standart olarak 2 gün. Ancak hazırlandıktan itibaren süre uzadıkça bayatladığından günlük tüketmek daha sağlıklı. Buzdolabında korunması köftenin raf ömrünü uzatmıyor. Havayla temas eden çiğ köfte, süre geçtikçe ekşiyor. Çiğ köfteyi 3 günlük olduğunda kesinlikle tüketmeyin.

AÇIKTA SATILANDAN SAKININ

Açıkta satılan çiğ köftenin besin zehirlenmelere neden olma olasılığı oldukça yüksek. Özellikle sıcaklığın fazla olduğu yaz aylarında uzun süre dışarıda kalan yiyecekler daha kolay bozuluyor. Açıkta satılan çiğ köftelerin tüketilmesi hele de yaz aylarında ciddi zehirlenmelere yol açabiliyor.

ETİKETİNİ MUTLAKA OKUYUN

Çiğ köfte satın alırken etiketlenmiş ve Türk Gıda Kodeksi tarafından onaylanmış ürünleri alın. Etiketin üzerinde; gıda maddesinin adı, içindekiler, net miktarı, firmanın adı, adresi, üretildiği yer, üretim tarihi, tüketim tarihi, raf ömrü, parti veya seri numarası, üretim izin tarihi, orjin ülke, gerektiğinde kullanım bilgisi ve muhafaza şartlarının etiket üzerinde yazılmasına dikkat edin.

YEŞİLLİKLERİ YENİDEN YIKAYIN

Özellikle çiğ köftenin yanında servis edilen yeşillikler ( marul, maydanoz, roka ve nane vb.) her ne kadar yıkanmış ve temizmiş gibi görünse de içerisinde gizli kalmış böcekler ve bakteriler barındırabiliyor. Bu sebepten mutlaka evde sirkeli su da bekletilip akan suyun altında iyice kirinden arındırılmalı ve sonra tüketilmelidir.

PORSİYONA DİKKAT EDİN

3 sıkımlık çiğ köfte yaklaşık 70 kalori yani 1 dilim ekmeğe eş değer. Yüksek miktarda içerdiği lif sayesinde hem tok tutuyor hem de zayıflamaya yardımcı oluyor. Tüketileceği zaman 3 sıkımlık çiğ köfte ara öğün olarak iyi bir alternatif ancak aşırıya kaçmayın.

LAVAŞ YERİNE MARUL KULLANIN

Çiğ köfteyi daha sağlıklı tüketebilmek için lavaş yerine marula sarın. Mutlaka lavaşa sarmak istiyorsanız tam buğdaydan yapılmış olanı tercih edin."

ÇÖLYAK HASTALARI YEMEMELİ

Çiğ köfte, içerisindeki bulgur nedeniyle gluten alerjisi olarak bilinen çölyak hastalarının tüketmesi için doğru bir besin değil.

Kaynak: Acıbadem

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.