Cimriliği Bitirmenin Yolu

İbadet Hayatımız

Cimrilik hastalığı ne ile tedavi olur? Sahabe, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) cömertliğini nasıl tarif ediyor?

Efendimiz’in (s.a.v.) cimriliği, cömertlikle bertaraf etti. Cenâb-ı Hak, kimine veriyor, kimine vermiyor. Vermediği kimsenin hakkını, verdiğini zimmetliyor. Bu "zimmet"e dikkat etmek gerekir. Yani, birinci esas: Fakir, gelip sana hâlini arz ettiğinde ona red yoktur. Cenâb-ı Hak buyuruyor: "Eğer (verecek) bir şey bulamıyorsan, ona güzel bir söz söyle." (el-İsrâ, 17/28)

İkincisi: İffeti dolayısıyla hâlini söyleyemeyenler... Sen ona gidip bulacaksın. Onu simalarından tanırsın. Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“(Onlar), halktan ısrarla istemezler. Onları, simalarından tanırsın.” (el-Bakara, 2/273)

Üçüncüsü: Paylaşanlar... Muhacir ve Ensar gibi. “İşte malım, işte evim, gel paylaşalım.” dediler. Onlar da:
“Allah mübarek etsin, sen bana çarşının yolunu göster.” dediler.
Bu, **"îsâr"**dır. Yani kendisinden koparıp vermek. Tıpkı Yermük Harbi'ndeki üç şehidin ortasında bir bardak suyun kalması gibi...

Fahri Kâinat Efendimiz (s.a.v.), ashâbının tarifine göre rüzgârlardan daha cömertti. (Buhârî, Edeb 39; Müslim, Fezâil 56)
Sadece parada değil, her şeyde cömertti. Hizmette cömert olacaksın. Ganimetlerin, hediyelerin bol bol geldiği zamanlarda dahi eline geçen her şeyi infak ederdi. Muhtaçlara, Ehl-i Suffe'ye öyle ikram ederdi ki ev halkına bir şey kalmazdı.

Ganimetlerin beşte biri kendisine aitti. Fakat kendisi buyuruyor:
"Âişe! Üst üste üç gün arpa ekmeğiyle doyduğumuz olmamıştır." (Buhârî, Hibe 1; Müslim, Zühd 20)

Servetin bugün iki tane "kanseri" var. Bu servet üzerindeki iki tehlike şunlardır:

  1. İsraf: Lükse, kendine harcamak. Cenâb-ı Hak buyuruyor:
    "Şüphesiz, saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür." (el-İsrâ, 17/27)
    Eğer Cenâb-ı Hak sana imkânlar vermişse, bunu sadece kendin için değil, bir imtihan olarak vermiştir. O imkânlarla sana birçok insan zimmetlenmiştir.

  2. Cimrilik: Allah korusun, bu da tutuşturulmuş bir ateşe dönüşebilir. Kur’an’da şöyle buyruluyor:
    "Altını ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar yok mu! İşte onlara acı bir azabı müjdele!" (et-Tevbe, 9/34)
    "O gün, cehennem ateşinde bu mallar onların alınlarına, böğürlerine ve sırtlarına dağlanacak..." (et-Tevbe, 9/35)