Cinler Neyden Yaratıldı? Hakkında Kısaca Bilgiler

KUR’ÂNIMIZ

Cinler nasıl ve neyden yaratıldı? Yapıları nasıldır? Varlıklarını nasıl devam ettiriyorlar? Dr. Ergül Anlatıyor.

Rahman suresi 14. ayet: "Allah insanı kiremit gibi pişmiş bir çamurdan yarattı."
Rahman suresi 15. ayet: "Cinleri de dumanı olmayan saf bir ateş alevinden yarattı."
Rahman suresi 16. ayet: "Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?"

AYETLERİN TEFSİRİ

Kur’ân-ı Kerîm, Âdem’in topraktan yaratılma safhalarını haber verir. Burada onun kiremit gibi pişmiş, vurunca ses veren kuru bir çamurdan yaratılma safhasına temas eder. Çünkü اَلصَّلْصَالُ (salsâl), dokununca tıngır tıngır sesi işitilebilen “kuru çamur” demektir. اَلْفَخَّارُ (fehhâr) ise iyice pişmiş kiremit, testi, çömlek anlamındadır. Allah Teâlâ, hayat emaresinden bu kadar uzak olan bir nesneden insanı yaratıp ona can vermiştir. Bu O’nun yüce kudretini gösterir. Cinleri de dumansız saf bir ateş alevinden yaratmıştır.

Cinlerin yaratılış maddesi olarak zikredilen اَلْمَارِجُ (mâric) kelimesi şu anlamlara gelir:

›  Hâlis ateş ya da dumansız saf alev.

›  “Merec” ihtilât yani karışma mânası olması itibariyle, “mâric” karışık, dumanlı bir ateş anlamına da gelebilir. Nitekim Hicr sûresi 27. âyette geçen نَارُ السَّمُومُ (nâru’s-semûm) “zehirli ateş” tâbirine “karışık” mânası daha uygun düşmektedir. Yalnız bununla “her şeye nüfuz edebilen ve karışan” mânasında ateşin hakikati ifade edilmiş olsa gerektir.

›  Mâric kelimesi, “haltedici” yani karıştırıcı mânasına da gelebilir. Bu da ateşin, yani hararetin eşya üzerindeki kimyevî bir özelliğini belirtmiş olur.

Bu ayetten anlaşıldığına göre cinler, salt ruhi varlıklar olmayıp onların da maddi cisimleri vardır. Onlar hâlis bir ateşten yaratıldıkları için, topraktan yaratılmış olan insanlar onları göremezler. (bk. A‘râf  7/27) Ayrıca cinler hızlı hareket etmekte, değişik şekillere dönüşmekte ve topraktan yaratılmış olan insanın görünmeden giremeyeceği yerlere, hiç hissettirmeden girebilmektedirler.

Kaynak: Prof. Dr. Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com