Cinlere Fetva Veren Şeyhülislam Kimdir?
Osmanlı'nın en meşhur Şeyhülislamlarından biri olan Kemal Paşazâde, sadece insanlara değil cinlere de fetva veriyordu.
CİNLERE DE FETVA VERİYORDU
Tarihte eşine az rastlanan mümtaz sîmâlardan biri olan Kemâl Paşazâde, diğer şeyhülislâmlardan pek farklı bir vasfa sahipti. Zira o, sadece insanlara değil, cinlere de fetvâ vermekteydi. Nitekim kendisine “insanlara ve cinlere fetvâ veren” mânâsına “müfti’s-sekaleyn” denilmesinin sebebi budur.
Taşköprizâde:
“O, kendisinden evvelki âlimleri unutturdu. İlmin kâidesini yeniden ihyâ etti.” demektedir.
Daha genç yaşlarda iken ulemânın büyüklerinden Sâdeddîn Taftâzânî ve Seyyid Şerîf Cürcânî ile mukâyese edilen Kemâl Paşazâde, bu ilmî kudreti sebebiyle Osmanlı ulemâsı arasında “muallim-i evvel” kabûl edilmiştir. Muallim-i sânî olarak da Ebussuûd Efendi zikredilir.
Gerçekten de Kemâl Paşazâde, üstün istîdat ve kâbiliyeti sâyesinde hemen hemen bütün ilim dallarında zirveye tırmanmıştır. O, meseleleri pek derûnî tahlillerle mütâlaa ve halletmiş, uzanabildiği her mevzûda bir risâle veya bir makâle yazmıştır. Hâsılı, devrinin tâbiriyle “her fende fâzıl ve fuzalâ-yı nâm-dar” olmuştur.
Onu diğer ilim erbâbından üstün kılan yanı ise, ilmini irfan hâline getirip kalp âlemini velâyet derecesine ulaştırmasıdır.
O, bir gün içinde birçok fetvâ yazar, muhtelif mevzûlarda mütâlaa ve müzâkerelerde bulunur, talebelerine ders verir ve bir cüz de eser kaleme alırdı. Bunun içindir ki bâzıları, onu şöyle vasıflandırmışlardır:
Ya meleksin ya perî şekl-i beşerde zira
Bu kadar kesb-i fezâil edebilmez insan
“Sen insan şekline girmiş bir melek veya bir perisin! Zira bir insanın, bu derecede üstün fazîletler elde edebilmesi mümkün değildir.”
Kemâl Paşazâde, kuvvetli ve derin bir âlim olmanın yanında mükemmel bir tarihçi, iyi bir edîb ve şâir olarak da temâyüz etmiştir. Çoğunluğu risâleler olmak üzere Arap, Fars ve Türk dilleriyle yazmış olduğu üç yüz civârındaki eseri de bunun bâriz bir nişânesidir.
Şiirlerinde hikemî tarzı benimseyen Kemâl Paşazâde’nin dillerde dolaşan güzel beyitlerinden birkaçı şöyledir:
Kısmetindir gezdiren yer yer seni,
Arşa çıksan âkıbet yer, yer seni!
Eline nefsinin verip kazma,
Yoluna kimsenin kuyu kazma!
Her ki gayrın yolunda kazdı kuyu,
Kendi düştü kuyuya yüzü koyu!
Nâ-ehil olur muârız-ı ehil,
Her Ahmed’e bulunur Ebû Cehil!
Kişinin ömrü çünkim âhir ola,
Yeğ oldur kim, gazâ yolunda öle!..
Kaynak: Osman Nuri Topbaş / Osmanlı, Erkam Yayınları