Çocuğu Olmayan Kadınlar Ne Yapmalı?
"Çoçuğu olmayan hanımlar ne yapmalı ve nasıl davranmalı" sorusunu Osman Nûri Topbaş Hocaefendi cevaplıyor...
Allâh’ın murâdı, en hayırlı olandır. Efendimiz’in ailelerine baktığımız zaman, evlâtlar Hazret-i Hatice Vâlidemiz’den devam etti, diğer hanımlardan olmadı. Mâriye Vâlidemiz’den oldu, o da vefat etti.
Bazı hanımlar, çocuğum olmadı diye büyük endişeye kapılır. Hazret-i Âişe Vâlidemiz de, onun da çocuğu olmadı, hiçbir endişesi yoktu. Hiçbir zaman şikâyete düşmedi. “Aman yâ Rasûlâllah, benim çocuğum olmadı!” diye bir endişe taşımadı. Çünkü “رَاضِيَةً مَرْضِيَّةً” (“…Sen O’ndan râzı, O da senden râzı.” [el-Fecr, 28]) Kul râzı olacak. Belki (çocuğunun) olmaması hayırlı.
Yani Hakk’ın takdîrine râzı olabilmek. Allâh’ın vermediği bir şeyi illâ istemek neticesinde, hiç istemedikleri musibetlere dûçâr eder Cenâb-ı Hak. Bunun çok misalleri de oldu, duyduk ve gördük.
Çocuğu olmayan anneler, Âişe Vâlidemiz gibi, yetimlere sahip çıkmalı, talebeler yetiştirmeli. Nitekim Hazret-i Âişe Vâlidemiz’in üç yüz tane talebesi vardı. An gelir, yetiştirdiğin bir talebe, kan bağından gelen evlâttan kendisine daha hayırlı olur. Zira o kişi, kıyamette kendisine sadaka-i câriye olacak.
“رَاضِيَةً مَرْضِيَّةً” (“…Sen O’ndan râzı, O da senden râzı.” [el-Fecr, 28])
Fakat muhtelif sebeplerle bekâr kalan hanımlar ve beyler de buna üzülmeyecekler. Bu da Allâh’ın takdîridir, belki haklarında bu hayırlıdır.
Velhâsıl kul daima bir tebessüm hâlinde olacak. Hiçbir zaman asık surat, neden, niçin olmayacak.