
Çocuğumu Nasıl Terbiye Ederim?
Çocuk nasıl terbiye edilir veya edilebilir? Anne-babaların çocuklarını yetiştirirken dikkat etmeleri faydalı olacak bazı hususlar şunlardır...
Çocuk, hakka ve hayra yönelmenin îcaplarını ilk olarak âile müessesesinde öğrenir. Sonra buna toplumdaki diğer tesirler eklenir. Lâkin âileden aldığı tesir temeldir. Bu yüzden anne-babanın, evlâdını güzel bir şekilde yetiştirmesi, yani hayır-hasenât ile donatması, kendileri için bir âhiret mes’ûliyetidir. Bu, aynı zamanda evlâdın ana-babası üzerindeki en mühim hakkıdır. Bu bakımdan ebeveynin, çocuklarının terbiyesinde büyük bir titizlik, îtinâ ve hassâsiyet göstermeleri îcâb eder.
ÇOCUĞUMU NASIL TERBİYE EDERİM?
Çocuk yetiştirme konusunda anne ve babanın bilhassa dikkat etmesi gereken başlıca hususlar şunlardır:
- Çocuğa rûhâniyet telkin edecek güzel bir isim konulmalıdır.
- Feyizli bir ortamda inkişâf etmeleri için, yedirilen lokmaların helâlliğine dikkat edilmelidir.
- Çocuklarda taklit meyli hâkim olduğu için onlara örnek olacak bir davranış güzelliği sergilenmelidir. Zira örnek olmak kadar tesir edici bir şey yoktur. Bu sebeple yapılan iyilik ve kötülüklerin her biri, benzerlerini meydana getirir. Meselâ anne-babalarının devamlı münâkaşa ve kavga ettiği ortamlarda büyüyen çocuklar, huysuzlaşıp hırçınlaşır.
- Çocukların davranışları dâimâ kontrol edilip göz önünde yapamadıkları kabahatleri gizli ve tenhâ yerlerde işlemelerine meydan verilmemelidir. Zira bu durumda karakterleri zaafa uğrar, çift şahsiyetli olurlar. Bu hâlin ilk tezâhürleri de yalan ve riyâdır. Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurmaktadır: “…(Ey Mûsâ! Sevilmen) ve benim nezâretimde yetiştirilmen için sana kendimden bir muhabbet verdim.” (Tâhâ, 39) Âyetten açıkça anlaşıldığı üzere yavrularımızı muhabbet ve merhametle terbiye ederek maddî ve mânevî tehlikelerden muhâfaza etmek gerekmektedir. Bunu da baskı ve zor kullanarak değil, sevginin sıcaklığı ile yapmalı, onlar için bir sevgi ortamı tesis etmelidir. Dolayısıyla evlâtlarımızı hiçbir zaman ihmâl etmeden dâimâ bilgi, gözetim ve muhâfazamız altında yetiştirmeli, gözümüzü üzerlerinden ayırmamalıyız.
- Çocukların güzel işleri takdir edilip mükâfatlandırılmalı, hatâları ise görmezden gelinmemelidir. Çünkü müsbet davranışlar mükâfat ile pekiştirilerek çocuğun şahsiyetinde kalıcı bir yer edinir. Buna mukâbil, vaktinde îkâz edilmeyen kusurlar da tekrarlana tekrarlana şahsiyetin bir parçası hâline gelir. Bu yüzden bilhassa kız çocuklarının küçük yaşlardaki kıyâfet yanlışlıkları müsâmaha ile karşılanmamalıdır. Zira insanın alıştığı şeyler, zamanla geri dönülemeyen tiryâkilikler hâline gelebilir.
- Sık sık cezâ vererek çocuk arsız hâle getirilmemelidir.
- Emir, yasak ve kâideler telkin edilirken onların kavrayabileceği bir şekilde gerekçeleri de îzâh edilerek iknâ edilmelidir.
- Âdâb-ı muâşeret ve ahlâk kâideleri öğretilmeli, bilhassa varlıklı âileler, çocuklarının, akranlarına kaba ve kibirli davranmalarına mânî olmalıdırlar. Zira bunlar zamanla huy hâline gelir. Onlara, tevâzu telkin edilmeli, anlayacakları bir dil ile Kasas sûresindeki “Kârûn” kıssası,[1] Kehf sûresindeki “iki bahçesi olan kimse”nin kıssası[2] vb. anlatılmalıdır.
- Çocukların meşrû sınırlar dâhilinde çocukluklarını yaşamalarına imkân tanınmalıdır. Fakat ne fazla serbest bırakılmalı, ne de haddinden fazla baskı yapılmalıdır. Zira fazla rahatlık, nefsâniyeti azdırır, tembelliğe sebep olur; fazla baskı da çocuğun ezik ve silik bir karakter sahibi olmasına sebebiyet verir. Bu yüzden ölçülü bir üslûb ile vakitlerini fazîletli birer insan olmalarına vesîle olacak davranışlarla doldurmaya gayret edilmelidir.
- Kendilerine Cenâb-ı Hakk’ın nîmetleri hatırlatılıp hamd ve şükre alıştırılmalıdır. Peygamber Efendimiz’in hayatından misâller verilerek, iç âlemlerinin rûhâniyet iklîminde yoğrulmasına gayret edilmelidir.
- Daha küçük yaşlarında iken ibadet ve hizmete alıştırılmalı, ibadet mes’ûliyeti ve hizmetin ehemmiyeti telkin edilmelidir.
Dipnotlar:
[1] el-Kasas, 76-83. [2] el-Kehf, 32-44.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, 12 Saadet Damlaları, Erkam Yayınları
YORUMLAR