Çocuğuna Aşı Yaptırmayan Aile Sayısı Artıyor

Sağlık Bilimleri Üniversitesi öğretim görevlisi Savaşçı, son yıllarda toplumda aşı reddi görüldüğünü ifade ederek "2017'de bu rakam 23 bine kadar çıkmıştır. Çocukları aşılamazsak salgınlar tekrar çok şiddetli bir şekilde ortaya çıkar" dedi.

Her yıl, dünyada 100 milyon çocuğun aşılandığını ifade eden Savaşçı, şunları kaydetti:

"Ancak son yıllarda ülkemizde çocuklarına aşı yaptırmak istemeyen aile sayısı giderek artıyor. 2017'de bu rakam 23 bine kadar çıkmıştır. Bu önemli bir halk sağlığı sorunudur. Toplumdaki çocukları aşılamazsak salgınlar tekrar çok şiddetli bir şekilde ortaya çıkar. Ülkemizde 2011’de 105 kızamık olgusu varken, 2013'te dış kaynaklı göç nedeniyle vaka sayısı 7 bin 400'e çıkmıştır.

AŞILARDA İÇERİK VE KORUYUCU MADDE TARTIŞMASI

Aşılarda içerik ve koruyucu madde tartışması yapılmaktadır. Aşılarda bakteri bulaşmasını engellemek için kullanılan timerosal diye bilinen madde organik bir civa bileşiğidir. Timerosal, etil-civadır ve sadece çoklu doz içeren flakon şeklindeki aşılarda bulunur. Tek kişi için hazırlanmış enjektörde bulunan aşılarda zaten timerosal yoktur. Doğada toprakta, havada ve sularda bulunan etil civa çok hızlı bir şekilde vücuttan atıldığı için toksik dozlara ulaşmaz.

TİMEROSALİN OTİZM YAPIYOR MU?

Timerosalin otizm yaptığı iddiası da ortaya atılmıştır. Ancak yapılan bilimsel çalışmalar timerosal ile otizm arasında hiçbir ilişki olmadığını göstermiştir. Alüminyum gibi maddeler aşıların etkisini artırıcı (adjuvan) olarak 1930'lardan beri kullanılmaktadır. Bu maddeler de tıpkı civa bileşikleri gibi doğada çok yaygın olarak bulunurlar ve insanlar aşılarda karşılaştıkları adjuvanlardan çok daha fazlası ile günlük hayat içerisinde karşılaşırlar.

Bugüne kadar yapılan bilimsel araştırmalar adjuvanların insana zarar vermediğini göstermiştir. Aşılarda hayvansal ürün olarak ise sığır, civciv ve yumurta ürünleri bulunur. Bu nedenlerle bütün çocuklar doğar doğmaz takvime uygun bir şekilde aşılanmaya başlanmalıdır."

Savaşçı, "Hayatın her aşamasında aşılamanın önemi ve sürdürülebilirliğinin sağlanması, her yaştan insanın korunmasını sağlamak hedeflenmelidir." dedi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.