Çocuk Terbiyesinde Ölçüler
Aile ocağında, evlâdın dünyaya gelmesiyle, evlâd hakkı, evvelâ evlâdına güzel bir isim vermekle başlar. Peki, çocuk terbiyesinde ölçüler nelerdir?
Bir hadis-i şerifde: Evlâdın anarbaba üzerinde hakkı gürd zel isim verilmesi, Kur’an ve feraizri diniyesini talim etmek ve evlenme çağına geldiğinde evlendirmekdir” buyurulmuştur. Öğretmekle, talim etmek arasında fark vardır. Şimdi çok ana- babalar, talim hususunda ihmalkâr Talim demek, öğrendiği şeyi tatbik etmekdir. Hoca tutarlar, hoca efendi aylarca gelir gider.
ÇOCUĞUNUZU ÜÇ HASLETLE TERBİYE EDİNİZ
Diğer bir hadis-i şerifde: Evlâdınızı üç hasletle terbiye ediniz:
- Peygamberimize muhabbet,
- Ehl-i beytine muhabbet,
- Kur’an kıraeti.
Zekî, akıllı kimseler, çocuklarının terbiyesi hususunda itidalli hareket ederler. Ne fazla şımartırlar, ne de ürkütürler. Lüzumundan fazla korkutmazlar. Çünkü fazla korku çocuğun, anaya-babaya karşı sevgisini azaltır. Halbuki çocuğa ölçüsünde olmak şartıyla sevgi ve şefkat gösteril- melidir.
Bazı kimseler de çocuklarına karşı aşırı düşkündürler, adeta başlarına taç ederler, bu yüzden çocuklarının yerli yersiz her istek ve arzularını hoş karşılarlar, böyle hareket etmekle, onların terbiyelerini ihmal etmiş olurlar. Böyle yetiştirilen çocuklarda her isteklerinin yapılacağı kanaati hâsıl olur. Büyüdüklerinde de anaya-babaya karşı itaatkâr olamazlar. Âsi olurlar.
Bazıları da aşırı baskı yaparlar, azıcık olsun hürriyet vermezler. Zaruret halinde dahi konuşmasına müsamaha etmezler. Böyle olunca da zahiren çocuk itaatkâr görünse bile, bazen bu hal onu isyan ve karşı gelmeye kadar sevkeder.
Her şeyde olduğu gibi çocuk terbiyesinde de orta hali tercih etmek gerekir.
ÇOCUK TERBİYESİNDE 4 HUSUS
Cenâb-ı Hak, bazı ebeveyne üç beş çocuk nasîb eder, dikkat edilirse, şekilleri ve renkleri dahi biri birine benzemez. Dış görünüşleri ayrı ayrı olduğu gibi, akıl, zekâ, anlayışları da farklıdır.
- Bazı çocuklar yaradılış itibariyle, çok ince ruhlu, hassas ve anlayışlı Onlara güler yüz ve nezaketle muamele etmeli. Çünkü onlar duygulu olduğu için ufak bir imâ ve işaretle hallerini hatalarını düzeltirler nezâket ve yumuşak muameleden haz ederler. Sert ve haşin muamele bunları üzer, huysuz ve hasta eder. Bu zümre azın da azıdır.
- Bazı çocuklar ise bu terbiye şeklinden anlayamazlar. Onlara açıkdan açığa “şunu yap, bu faidelidir. Şunu yapma bu zararlıdır” Nasıl olsa ileride kendi hatasını anlar deyip de söylenilmesi icâb eden sözü söylemekden çekinmemelidir.
- Bazıları ise hissiz, anlayışsız olur. Söz kâr etmez. Bunlar da sırasına göre menfaatlerini kısma veya tenhada tehdid ve tekdir suretiyle terbiye edilir.
ÇOCUĞA ÖĞRETİLMESİ GEREKEN DAVRANIŞLAR
İmam Gazalî -kuddise sirruh- buyuruyorlar: Baba, baba olduğunu, büyüklüğünü hissettirmelidir. Anne de çocuğunu babası ile korkutmalıdır. Gündüz uyutmamalıdır, zira gevşek olur. Yumuşak yatakta yatırmak doğru değildir. Böylece bedeni kuvvetli olur... Çocuğa fazla baskı yapmamalıdır. Sıkılmak ve üzülmekden dolayı kötü huy peyda eder ve kalbi katılaşır.
Herkese karşı alçak gönüllü olmasını telkin etmeli, kibirin kötülüğünü, tevazu ve alçak gönüllü olmanın faziletini tekrar tekrar anlatmalıdır.
Çocuğun, kimseden para almamasını, bilakis daima vermesini teşvik etmelidir. Fazla konuşmamasını, katiyyen yemin etmemesini, sorulmadan konuşmamasını, kendinden büyüğüne saygı göstermesini ve onun önünden yürümemesini, dilini kötü söz söylemekden, sövmekden ve lanetten korumasını öğretmelidir.
Kaynak: Âile Saâdeti, Sâdık Dânâ, Erkam Yayınları
YORUMLAR