Çocuklar Camilerde Kur’an Ahlakıyla Buluşacak

Gençler ve çocuklar, “Camiler Çocukla Dolsun Ahlakı Kur’an Olsun” çağrısıyla 17 Haziran’da açılacak yaz Kur’an kurslarına davet edildi.

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ramazan Muslu, “Hiçbir çocuğumuz asla camiden herhangi bir olumsuzluk sonucu ayrılmamalı, camiden severek ayrılmalı.” dedi.

Prof. Dr. Muslu, 17 Haziran’da açılacak yaz Kur’an kurslarında bu yıl iki dönem halinde 8 hafta eğitim verileceğini belirtti.

Geçen yıl 74 bin 829 kursta 2 milyon 671 bin öğrenciye eğitim verildiğini ve bu yıl ise beklentinin daha yüksek olduğunu ifade eden Muslu, yaz aylarında il ve ilçe müftülüklerinin imkanları dahilinde yatılı Kur’an kursu öğretim programlarının da yapıldığını söyledi.

Muslu, çocukları ve gençleri bu yıl “Camiler Çocukla Dolsun Ahlakı Kur’an Olsun” çağrısıyla kurslara davet ettiklerini bildirerek, bu kapsamda öğrencilerin İslam dininin itikat, ibadet ve ahlaka dair konularının yanı sıra elifba cüzü ve Kur’an-ı Kerim okumasını öğrenmelerini hedeflediklerini vurguladı.

“KUR’AN-I KERİM MEALİ OKUMALARINI ARZU EDİYORUZ”

Çocukların seviyelerine göre Kur’an-ı Kerim meali de okumalarını arzu ettiklerini aktaran Muslu, Gençlik ve Spor Bakanlığıyla imzalanan protokol çerçevesinde kurslarda sadece eğitim değil sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerin düzenlendiğini kaydetti.

Muslu, yaz Kur’an kursuna devam eden öğrencilerin, kış döneminde eğitim alabileceği öğretim programlarının bu yıl başladığını aktararak, şunları söyledi:

“Yaz Kur’an kursları başlamadan önce 640 koordinatör öğreticimiz Antalya’da bir eğitime alındı, seminer verildi. Koordinatörlerimiz hem çocuklara yönelik pedagojik formasyon hem de diğer mesleki bilgiler açısından eğitildi. Koordinatörlerimiz kendi görev yerlerine döndükleri zaman diğer personelimize, müftülerin rehberliğinde eğitimler verdiler. Yaz Kur’an kursunda görev alacak 110 bin civarında öğreticimiz ya da personelimiz özellikle yaz Kur’an kurslarıyla ilgili özel bir eğitimden geçti.”

“Dinimi Öğreniyorum” kitabından öğrenci ve öğreticiler için birer milyon, elifba cüzünden ise 800 bin basıldığını bildiren Muslu, “Camiler Çocuk Dolsun Ahlakı Kur’an Olsun” sloganıyla ilgili hazırlanan 150 bin afişin il ve ilçe müftülüklerine gönderildiğini ifade etti.

15 TEMMUZ’DA ETKİNLİKLER DÜZENLENECEK

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın katılımıyla yaz kurslarının açılış programının 19 Haziran’da Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu’nda yapılacağını duyuran Muslu, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla yaz Kur’an kurslarında öğrencilere yönelik düzenlenecek etkinliklerde vatan sevgisi, birlik ve beraberlik gibi konuların yer alacağını kaydetti.

Muslu, kursların bu yıl iki dönem halinde 8 hafta boyunca verimli ve etkin bir şekilde yapılacağını ifade ederek, şunları söyledi:

“Velilerimize özellikle yaz Kur’an kurslarının bir fırsat olduğunu hatırlatmak isteriz. Çünkü bugün belli yaşa gelmiş insanların bizzat anlattıkları ya da yaşamış oldukları tecrübeleri, ifadelerinde de görüyoruz ki yaz Kur’an kurslarında öğrenmiş oldukları bilgiyle tüm bir ömürlerini geçirebiliyorlar. Buradan öğreticilerimize ve görevlilerimize de tabii ki bir mesaj vermemiz lazım. Camimize ya da kursumuza gelen öğrencileri mutlaka çok iyi bir şekilde karşılamalı, onların Allah’ı, Peygamber’i, dinimizi, milli birlik ve beraberlik bilincimizi vererek dini uygulama yapmalarına imkan tanımalıyız.”

Kurslarda öğleden önce eğitim varsa öğrencilerin öğle namazını kılarak camiden gitmelerinin uygulamaları görmeleri açısından önemli olduğuna değinen Muslu, “Cami cemaatine de bir mesajı buradan vermemiz gerekiyor. Çocuktur oynar, koşar, zıplar, gürültü yapabilir. Bunları hoşgörüyle karşılamamız lazım. Hiçbir çocuğumuz asla camiden herhangi bir olumsuzluk sonucu ayrılmamalı, camiden severek ayrılmalı.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.