Çocuklara Nasıl Davranmalıyız?

ÇOCUĞUMUZ

Çocuklara nasıl davranmalı? İbrahim Hakkı Erzurumî Hazretleri’nden anne-babalara altın değerinde tavsiyeler…

Çocuklara davranış husûsunda anne-babalar zaman zaman hatâya düşebilmektedirler. Meselâ herhângi bir mes’elede hep haksız görülen taraf çocuklar olmaktadır. Oysa onlardaki gerek noksanlık, gerekse olgunlaşma, anne-babaların eğitimlerinin bir aynasıdır. Tıpkı bir san’atkârın yaptığı eserde hünerini sergilemesi gibi. Yâni güzel bir eser de, çirkin bir eser de san’atkârına âittir.

İBRAHİM HAKKI HAZRETLERİ’NDEN ANNE-BABALARA TAVSİYELER

Bu vesîleyle İbrahim Hakkı Erzurumî Hazretleri’nin anne-babalara yaptığı şu tavsiyelerini arz etmek istiyorum:

  • Anne ve Baba evladının doğumu ile sevinmelidir. Nitekim, Hazret-i Habîb-i Ekrem -sallallâhü aleyhi ve sellem- buyurmuştur ki: “Çocuk dünyada sürûr, âhirette nûrdur.”
  • Kız çocukları ile daha fazla mutlu olmalı, onlara hürmet etmelidir. Zîrâ, kız çocuğunda ayrı bir hayır vardır. Nitekim Hazret-i Habîb-i Ekrem -sallallâhü aleyhi ve sellem- buyurmuştur ki: “Kadının bereketlisi, ilk çocuğu kız olandır. Zîrâ, ben Hak Teâlâ’dan yükü olmayan evlat istedim, bana kızlar ihsân eyledi.”
  • Çocuğuna güzel bir ad vermelidir.
  • Yedinci gününde veya sonra akîka niyeti ile kurban kesip, onu insanlara takdim etmeli veya pişirip yedirmelidir.
  • Doğumun yedinci gününde veya on yaşına kadar oğlunu sünnet ettirmelidir.
  • Oğlu veya kızı altı yaşına geldiklerinde onlara Kur’ân-ı Kerîm, din âdâbı ve farzları öğretmelidir.
  • Oğluna okuma-yazma, atıcılık, yüzme ve geçerli bir sanat öğretmelidir. Zîrâ eskiler: “Sanat, fakirlikten emniyettir.” derlerdi.
  • Kızına yemek pişirmeyi, dikiş dikmeyi ve ev işlerini öğretmelidir.
  • Bütün çocuklarına süs, ihsân ve hediyelerde eşit davranmalıdır.
  • Turfanda meyveyi önce kız evladına vermelidir. Çünkü, onların yürekleri daha yumuşak ve daha zayıftır.
  • Çocuklarını şefkatle kucaklayıp, esirgeyerek okşamalıdır.
  • Çocuklarına gayet merhametle muâmele etmelidir.
  • Onlarla oynayıp, güler yüzle sohbet etmeli, gönüllerini almalıdır.
  • Onlara bedduâ etmeyip, hayır duâ etmelidir. Zîrâ, bedduâ fakirlik sebeplerindendir. Bazen öyle olur ki, anne-baba tarafından yapılmış bedduâ kabul olunarak insan kendi çocuğuna farkına varmadan zarar vermiş olur.
  • On yaşına varan çocuklarını (oğlan ve kız), ayrı döşeklerde yatırmalıdır.
  • Evlilik çağına ulaşan çocuklarını rızâları ile evlendirmelidir.
  • Evlâdının güç yetiremeyeceği hizmeti emretmemelidir. Ki, âsi olmalarına sebep olmasın.
  • Evlâtlarına kendi yediklerinden yedirmeli, kendi giydiklerinden giydirmelidir.
  • Kimsenin evlâdına kötülük düşünmemelidir. Tâ ki, yapmak istedikleri kötülük, bir müddet sonra kendi başına gelmesin!.. (Erzurumlu İbrahim Hakkı, Mârifetnâme’den)

Kaynak: Şebnem Dergisi, Sayı: 4