Çocuklara Sporu Tarihi Camide Sevdiriyor

Edirne’deki Muradiye Camisi’nin imamı, dezavantajlı ailelerin bulunduğu Menzilahır Mahallesi’ndeki çocukların, akşam ile yatsı namazları arasında tekvando öğrenmelerini, matematik, güzel ahlak ve din dersleri almalarını sağlıyor.

Menzilahır Mahallesi’nde geçen yıl 12 yaşındaki bir çocuğun arkadaşını silahla vurarak öldürmesinden etkilenen Muradiye Camisi imamı Erkan Öztoprak, çocukları, bu tür olaylardan uzaklaşmaları ve sosyal hayata entegre olmalarını sağlamak için “spor şemsiyesi” altında tarihi camide bir araya getirdi.

Öztoprak ve tekvando antrenörü Alper Örs, haftanın 5 günü camide akşam namazından yatsı namazına kadar çoğunluğu Roman olan dezavantajlı çocuklara tekvando, matematik, güzel ahlak ve dini bilgiler dersleri veriyor.

DERSLER TARİHİ CAMİDE

Öztoprak, yaklaşık 1 yıldır çocuklara camide ders verdiklerini söyledi.

Camilerin sadece ibadet etme ve namaz kılma yeri olmadığını insanlara göstermek istediklerini ifade eden Öztoprak, “Bu mahallede yaşayan çocuklarımızın suça itilmemesi, kendi başlarına sokaklarda nahoş hareketlerde bulunmaması için tekvando eğitmeni Alper kardeşimle çocukları topladık ve çalışmak için bir yer aradık. O yeri bulamayınca aklımıza cami geldi.” dedi.

Öztoprak, camide çocuklara tekvando, matematik, güzel ahlak, ve din dersleri vermeye karar verdiklerini anlatarak, “Müftülüğümüz ve cemaatimiz bize destek verdi. Çocuklarımız bize cumartesiden çarşambaya kadar 5 gün geliyor. Cumartesi günü matematik ve din dersi var. Bunun yanında Edirne Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü, Aliço Güreş Eğitim Merkezi’nde tekvando eğitimine götürüyoruz çocukları. Orada antrenman yapıyorlar. Tekvando antrenmanını her gün yapıyoruz. Diğer dersleri günlere bölerek gerçekleştiriyoruz.” diye konuştu.

Geçen yıl bu mahallede 12 yaşındaki bir çocuğun arkadaşı tarafından sırtından vurulduğunu anımsatan Öztoprak, şöyle devam etti:

“Bu olay bizi çok yaraladı. Bu durum bizi bir düşünceye sevk etti. Bu çocuklara edep, ahlak, dini bilgi, örf, adet ve kültürü öğretmek için çalışmalara başladık. Çocuklar ilgi gösterdi. Aileleri de bu konuda destek oldu. Özgecan Aslan kardeşimiz geçtiğimiz yıllarda katledildi. Ondan önce Münevver Karabulut olayı var. O kızımızın başına gelenleri biliyoruz. Bu olaylar nedeniyle yüreğimiz yaralı. Bu olayların zenginlikle fakirlikle alakası yok. Temelde bir ahlak yoksa, örfü, adeti, ananeyi insanlar öğrenemediyse en nihayetinde bir yerden patlak veriyor ve bir şekilde suça bulaşıyorlar. Biz de bu çocuklar suça bulaşmasınlar diye çaba sarf ediyoruz. Hem spor yaptırarak zinde kalmalarını sağlıyoruz hem dini bilgiler ve güzel ahlak dersi hem de okulda onlara destek olacak dersleri veriyoruz.”

“UYUŞTURUCU KULLANIM YAŞI 12-13’E DÜŞTÜ”

Tekvando antrenörü Alper Örs ise dezavantajlı çocukların hayata tutunmalarına destek olduklarını belirtti.

Mahallede yaşayan çocukları kötü alışkanlıklardan korumaya çalıştıklarını anlatan Örs, “Mahallemizin durumu çok iç açıcı değil. Maalesef uyuşturucu kullanım yaşı 12-13’e düştü. Sigara, alkol gibi kötü alışkanlıklar kenar mahallelerde daha çok. Çocuklarımızı bu tür kötü alışkanlıklardan korumak için burada tekvando antrenmanı yapıyoruz. Dini bilgiler ve güzel ahlak öğreniyor çocuklarımız. Çocuklarımıza ve ailelerine destek istiyoruz. Destek olunursa daha iyi yerlere gelebilir çocuklarımız.” değerlendirmesinde bulundu.

“BURAYA GELMEYİ ÇOK SEVİYORUM”

Camide ders alan öğrencilerden Gürkan Damar, arkadaşlarıyla bir arada spor yapmaktan mutluluk duyduğunu aktararak, “Burada tekvando antrenmanı yapıyoruz, Kur’an-ı Kerim dersleri görüyoruz. Matematik öğreniyoruz. Buraya gelmeyi çok seviyorum. Çok güzel gidiyor. Burada derslerimizin devam etmesini istiyorum.” dedi.

Camideki eğitimlere 1 yıldır aralıksız gelen Berk Öter de çalışmalara severek katıldığını söyledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.