Çocuklarda Aşırı Terlemenin Sebepleri

Yaz sıcaklarının tüm hızıyla bastırdığı bugünlerde pek çok anne baba çocuğunun aşırı terlemesinden muzdarip. Başı, sırtı, ensesi derken çocuk doktorlarına en sık sorulan sorulardan birini aşırı terleme oluşturuyor. Kimi çocuklar da başını yastığa koyar koymaz dakikalar içerisinde sular içinde kalabiliyor!

Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Banu Küçükkırım, sağlıklı bir çocuğun hareketli olduğunu, buna bağlı terlemenin de hele de aşırı sıcaklarda anormal bir durum olmadığını söylüyor. Buna karşın aşırı terlemenin çok ciddi hastalıkların göstergesi de olabildiğini vurgulayan Dr. Banu Küçükkırım ailelere bu ayırımı yapabilmeleri için mutlaka çocuklarını iyi gözlemlemelerini öneriyor.

Aşırı terlemenin kalp ve damar sorunlarından solunum yolu hastalıkları ve lenf bezi tümörüne dek birçok nedeni olabildiğine dikkat çeken Dr. Banu Küçükkırım “Bebeğinizde veya çocuğunuzda aşırı terleme varsa bunu sadece yaz mevsimine ve sıcaklara bağlamamak, altında ciddi bir neden varsa önlemini geciktirmeden almak gerekir” diyor. Dr. Banu Küçükkırım çocuklarda aşırı terlemenin 10 nedenini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

  • Solunum yolu hastalıkları ve alerji

Solunum yolu hastalıkları ve alerji çocukların çok fazla terlemesine neden olan unsurlar. Zorlu nefes alıp vermek, burun etlerinde alerjik şişmeler solunum ve geniz sekresyonlarındaki aşırı artışın neden olduğu eforun artmasıyla terlemede ciddi artışlar olabiliyor. Bu nedenle çocuk doktoruna başvurmak ve tedaviye bir an önce başlanmasına özen göstermek gerekiyor.

  • Geniz eti büyüklüğü ve burun tıkanıklığı

Geniz eti büyüklüğü ve burun tıkanıklığı çocuklarda sık görülen terleme nedenlerinden. Geniz eti mekanik tıkanıklık yoluyla eforlu nefes alıp vermeye bu da solunum ve kalp ritminde artışlarla birlikte terlemenin artışına neden oluyor. Geniz eti normalden büyük olan çocuklarda gece terlemeleri ve uyku apne sendromuna sık rastlanıyor. Bunun için çok dikkatli olmak ve kesinlikle tedaviyi ihmal etmemek gerekiyor.

  • Kalp ve damar hastalıkları

Kalp hastalıkları kalp ritminin artışı veya kalbe dönen kan yükünün artışına neden olarak terlemeye neden olabiliyor. Özellikle bebeklerde kalp ve damar problemleri konusunda aileler bilinçli olmalı. Ağız çevresinde beliren morarma, ağlarken tıkanma veya soluk durması olarak adlandırılan katılma ve terleme birlikteliğine dikkat! Bu durumda mutlaka çocuk doktoruna başvurmak gerekiyor. Doğumsal kalp hastalığı olan çocuklar aşırı terlemeye başlamışlarsa kalp yetmezliğine gidiş açısından uyarıcı olmalı.

  • Metabolik ve endokrin hastalıklar

Bebeklerde hipoglisemi yani kan şekerinin aşırı düşmesi, ağır bir terlemeye neden oluyor. Titreme, aşırı terleme, morarma, emme isteksizliği ve kalbin hızlı çarpması ile birlikte görülüyor. Daha büyüklerde solukluk, dalgınlık ve anormal davranışlarla da kendini gösterebiliyor. Çok acil müdahale edilmesi gereken ve mutlaka çocuk doktoruna danışılması gereken bir tablo! Tiroid bezinin aşısı çalışması durumunda (Hipertiroidi) metabolizma hızı artarak terlemeye neden oluyor.

  • Enfeksiyonlar

Dr. Banu Küçükkırım “Enfeksiyonlar meydana getirdikleri ateş ya da metabolizma hızındaki artış nedeniyle aşırı terlemeye neden olabiliyor. Ateşi olan çocukta vücudun soğutulması için terleme refleks olarak devreye giriyor” diyor.

  • Antibiyotikler

Antibiyotiklerin kullanımı sırasında da terleme görülebiliyor. Terlemeye eşlik eden kas eklem ağrıları ve baş ağrıları varsa daha ciddi enfeksiyon hastalıkları akla gelmeli. Tüberküloz ve brusella bunların başlıcaları.

  • Ergenliğe geçişin etkisi

Özellikle ergenlik dönemindeki çocuklarda tiroid bezinin aşırı çalışması terleme nedeni. Hipertiroidi denilen tabloda terlemenin yanı sıra halsizlik, tansiyon yüksekliği, kalp çarpıntıları ve zayıflama sık görülüyor. Ergenlik dönemindeki çocuklarda aşırı terlemeyi açıklayacak neden bulunamıyorsa, yasal olmayan madde kullanımını da unutmamak gerekiyor.

  • Lenf bezi tümörü

Çok nadir de görülse, lenf bezi tümörü olarak bilinen lenfomada gece terlemelerine sık rastlanıyor. Ancak terleme tek bulgu olmadığı gibi eşlik eden enfeksiyonlar vücudun bazı bölgelerindeki lenf bezlerinde şişlik karaciğer ve dalak büyümleri gibi bulgularla seyrettiği de unutulmamalı.

  • D vitamini eksikliği

İlk bir yaşına kadar D vitamini eksikliği olan, yeterince D vitamini almamış bebeklerde ileri dönemlerde terlemeye sık rastlanıyor. Ancak bu bulgu raşitizm hastalığının başlangıcında değil, ilerleyen dönemlerinde oluşuyor. Çocuklarda baş terlemesinin neden D vitamini eksikliğinde görüldüğü bilinmiyor ancak C vitamini eksikliklerinde de terleme olabiliyor.

  • Ebeveynin yanlış tutumu

Dr. Banu Küçükkırım, çocukları çok sıcakta büyütme eğiliminin kültürel bir özelliğimiz olduğunu, bun nedenle terlemeye bazen de ebeveynlerin neden olduğunu belirterek “Oysa çocuklar yetişkinlerden daha hareketli ve bazal metabolizma hızları da daha yüksek. Çevre ısısının 19-23 derece arasında olması gerekirken eğer bu ısıda bir de bebeği kat kat sararsak terlememesi kaçınılmaz olur. Özellikle yenidoğan döneminde kalın giydirilen veya yüksek ısıya bağlı aşırı terlemeye maruz kalan bebeklerin bu dönemde anne sütü alımı da azalırsa sarılık şikayeti artabilir” diyor.

Hastalığa bağlı değilse aşırı terlemeyi nasıl önleyebiliriz?

  • Aşırı terlemeye neden olabilen baharatlı gıdalar ve alerjik gıdaları yedirmeyin (çikolata, kahve, fıstık ezmesi)
  • Pamuklu giysiler giydirin. Yünlü giysiler, hava almayan uyku tulumları ve battaniye kullanmayın.
  • Ortam ısısına uygun giydirin. 23 dereceden daha düşük ısıları tercih edin. Odayı havalandırın.
  • Sık sık duş yaptırın. Bu özellikle terlemeye bağlı cilt sorunlarını, isilik, dermatit ve mantar enfeksiyonlarını en aza indiriyor.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.