Çocuklarda Tuvalet Eğitimi Nasıl Yapılmalı?

Çocuklarda en çok merak edilen konudur; tuvalet eğitimi. İdeal yaş nedir? Dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir? Eğitimi reddeden çocuğa nasıl davranılmalı? Ödüllendirmek gerekir mi? İşte bütün cevaplar...

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öznur Yılmaz ‘Çocuklarda Tuvalet Eğitimi’ ile ilgili bilinmesi gerekenleri açıklıyor ve uyarıyor: “Tuvalet eğitiminde çocuğu her zaman özendirmek, cesaretlendirmek gerekir. Zorlama, ayıplama, cezalandırma gibi davranışlardan kaçınılmalıdır. Eğitim, ahlaki bir konuya dönüştürülmemelidir

ÇOCUKLARDA TUVALET EĞİTİMİNE 2 YAŞINDA BAŞLANMALI

Çocuklarda en önemli konuların başında gelen tuvalet eğitiminde ideal yaş ve doğru eğitim önemlidir. Çocuklarda tuvalet eğitimi için 2 yaş ve sonrasının daha uygun olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öznur Yılmaz: “Çocuğun kas gelişimi büyük oranda 2- 2.5 yaş arası tamamlanır. Nadiren 18. aydan sonra bu kontrolü kazanan çocuklar da vardır. Bunun yanında tuvalet eğitiminde çocuğun kendini hazır hissetmesi de çok önemlidir. Bu yüzden tuvalet eğitimi 3 yaşına kadar uzayabilir.” 

Uzman Dr. Yılmaz, tuvalet eğitiminde çocuğu her zaman özendirmek, cesaretlendirmek gerekir diyor ve ekliyor: “Zorlama, ayıplama, cezalandırma gibi davranışlardan kaçınılmalıdır. Eğitim ahlaki bir konuya dönüştürülmemelidir. Sabırlı olunmalı, çocuğun önünde bu konu tartışılmamalıdır. Tuvalet eğitiminde annenin kızına, babanın oğluna model olarak özendirmesi daha sağlıklıdır.”

TUVALET EĞİTİMİNİ REDDEDEN ÇOCUK!

Çocuk eğitimi reddediyorsa kesinlikle zorlanmamasını ifade eden Dr. Yılmaz: “2 yaşından erken başlanmışsa, hazır olmadığı düşünülerek eğitime bir süre ara verilmeli, sonrasında tekrar denenmelidir. Eğitime bir kez başlandı ve çocuk tepki göstermediyse, sabırlı ve kararlı olunmalı, idrar kontrolü kazanıldıktan sonra tekrar beze dönülmemelidir. Eğitim 4 yaş ve sonrasına bırakılmamalıdır.”

İKİZ ÇOCUKLARDA TUVALET EĞİTİMİ

İkiz çocuklar tuvalet eğitim süresince kesinlikle birbiriyle kıyaslanmamalı. Yılmaz’a göre: “İkizleri kıyaslamak güven eksikliğine yol açabilir, ikisinin de kendisini hazır hissettiği dönem farklı olabilir. Öncelikle kendini hazır hissedenden başlanmalıdır, diğeri zaten onu taklit ederek alışkanlığı daha kolay kazanacaktır. Tuvalet eğitiminde çocuğun her başarısı övgü dolu bir söz, gülümseme, sarılma veya küçük bir hediyeyle ödüllendirilmelidir.”

GECE TUVALET EĞİTİMİ

Gece idrar kontrolü gündüze göre daha geç kazanılabilir diyen Dr. Öznur Yılmaz: “Bununla beraber gündüz idrar kontrolü başladıysa, yatmadan 1 saat öncesinden sıvı gıdalar kesilmeliuykudan evvel mesane boşaltılmalı, gece yatarken de bezi çıkarılmalıdır. Gündüz idrar kontrolünü başarmış bir çocuğu gece bezlemek tutarsız bir davranış olur ve başarıyı geciktirebilir. Uykusu ağır olan çocuklarda gece idrar kontrolünde zorluklar yaşanabilir. Bu gibi durumlarda anne babanın gece idrar kontrolünü ne zaman kazandığı, ailede gece idrar kaçırma sorunu olup olmadığı sorgulanmalıdır.”

TUVALET SONRASI TEMİZLİK

Tuvalet eğitiminde en önemli noktalardan biri de tuvalet sonrası temizliktir. Kızlarda idrar yolu enfeksiyonlarından korunmak için temizliğin önden arkaya doğru yapılması öğretilmelidir. Tuvaletten çıkmadan önce sifonu çekme ve el yıkama alışkanlığının kazandırılması gerekir.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Merhaba hocam benim 4 yasinda bir kızım var tuvalet eğitiminde çok zorlanıyorum büyük tuvaletini yapmaya korkuyor üstüne yaptığı zamanlar hiç rahatsız olmuyor ve söylemiyor beni biraz aydinlatabilirmisiniz bu konuda ne yapabilirim.

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.