Çocukların Tahsili Hangi Yönde Olmalı?
Çocukların tahsil hayatı hangi yönde olmalı? Çocuklarımızı illa yüksek tahsil mi yaptırmalı yoksa bir sanat erbabı olması için çalışmalı?
Çok kimseler evlâdlarının okuma kabiliyetleri olmadığı halde, acayip duyguya kapılarak emsalinin nazarında küçük görülmek vesvesesi ile ısrarla çocuklarını fakülte mezunu yapmak peşindedirler. Böyle olunca, çocuk bin bir türlü iltimas temini ile diploma alıyor amma bilgisiz olarak. Çocuklarımızı muhakkak yüksek tahsil yapması hususunda zorlamamalıyız.
Halbuki bazı çocukların sanatkâr olmaya istidadları vardır. Bunları sanat okullarına vermeli ve sanatkâr olarak yetişmesine yardımcı olmalıdır. Çünkü memkeletimizde meselâ makine mühendisi gibi pek çok ahbablarımız yıllarca iş bulamadıkları için ya bir sanatkârın maaşından daha aşağı bir aylıkla iş buluyorlar veyahut da ticarete atılıyorlar.
Tarihçi, edib, mütefekkir İbnü’l-Emin Mahmûd Kemâl İnal, asabiyyül-mizac bir şahısdı. Öfke ile şu kelimeleri sık sık tekrarlardı:
Allah Allah! Hep okumak hep okumak, herkes okuyacak da diğer zümre ne yapacak? Memleketde aradığımızda işimizi gördüreceğimiz bir san’atkâr bulamıyoruz.
Particilik gayreti ve halka hoş görünmek gayesiyle hemen hemen her vilâyetde üniversite açılmaktadır. Lüzumlu olanı ilâve etmeli, olmayanı kâfi görmeli. Memleketimiz cidden kısa bir zamanda her bakımdan büyük devletler seviyesine ulaşmışdır. Çevre yolları, barajlar ve emsali büyük çaptaki tesisler... Evvelce küçücük çaptaki barajlar için yabancı memleketlerden mütehassıslar sevkedilirdi. Halbuki Urfa’da tamamlanan o muazzam barajda hep Türk mühendisleri çalışmışdır. Hatta evvelki sene o muazzam eseri görmek nasib oldu. Üst seviyedeki mühendislerle görüştük, hepsi de nazik, bilgili insanlardı. Bizlere hayli izahat verdiler. Bu muazzam tesisde kullanılan malzemeler hakkında öyle astronomik rakamlar söylediler ki insan havsalası almaz.
Halik Teâlâ hazretleri bu muazzam eseri, düşmanların şerrinden muhafaza eder de, güzel güzel semereler alınır inşaallah. Bilhassa dünyanın her tarafından devlet adamları, sefirler gelmiş ve bu başarı karşısında hayretlerini gizleyememişler. Hatta bir İngiliz mühendis piposunu yakmış ve bu muazzam, muhteşem eseri mebhût bir halde saatlerce seyretmiş.
Kaynak: Âile Saâdeti, Sâdık Dânâ, Erkam Yayınları