Çocuklarınıza ’dikkatli Ol’ Demeyin!
Çocuklarınıza ’dikkatli ol’ demeyin. Çok yaygın şekilde kullanılan bu ifade çocuğa bir şey ifade etmez.
Her anne – baba içgüdüsel olarak çocuklarını korumak ister. Bu nedenle, çocuk oyun oynarken, dışarı çıkarken ya da ebeveyninin bir tehlike sezinlediği her durumda aynı ifade kullanılır; ‘Dikkatli ol’. Çok yaygın şekilde kullanılan bu ifade aslında belirsizlik içerir ve çok sık kullanıldığından bir şey ifade etmez.
ALIŞKANLIK HALİNE GELDİ
Anne ve babalar, küçük bebeklerini gözlemleme ve onları güvende tutma yükümlülüğündedir. Ancak çocuklar büyüdükçe daha fazla özgürlük isterler. Dolayısıyla ebeveynler çocuklarını sürekli gözetim altında tutamıyor. Onlara göz kulak olmak için başka yollar buluyor. Bazı ebeveynler alternatifleri öne sürerek çocukların dikkatini çekmeye çalışır. Örneğin bir caddede yürürken, ışıklara bakmasını, her iki yönü kontrol etmesini, araçların geçmesini beklemesi gerektiğini anlatarak kendisinin geçmesine izin verir. Diğer ebeveynler ise kısa yolu tercih eder ve çocuklarına “dikkatli olmalarını” söyler. Görünüşte bu yanlış bir şey değil. Ancak “dikkatli ol” gibi önleyici bir ifade yalnızca doğru bir şekilde açıklandığı zaman yararlıdır.
ANLAMSIZ HALE GELİYOR
İfade çok anlam taşıyor bu nedenle de bir zaman sonra anlamsız hale geliyor. Çocuklar kendilerine rehberlik edilmediği müddetçe nelere dikkat etmeleri gerektiğini bilmiyorlar. Neden dikkat etmeleri gerektiği konusunda bir açıklama yapılmalıdır. Mesela, dikkatle ilerlemezse ne olacak? Eğer doğru açıklamalar yapılmazsa çocuklar her şeyi bir tehdit olarak görmeye başlayabilir. Her şey bir tehlike. Onlara genç yaştan itibaren yerleştirilen bu algıyla, her şeyin güvensiz olduğuna inanarak büyürler. Bu onları, paranoyak ve zayıf yapabilir. Yaralanma olasılığı nedeniyle fiziksel aktivitelere daha az katılacaklardır. Güvenli gördükleri bölgelerin dışına çıkmazlar çünkü çok korkunçtur.
GÜVENLERİNİ YIKMAYIN!
Çocuklar, kendi başına bazı hatalar yapma ve onlardan öğrenme özgürlüğüne ihtiyaç duyar. Hiçbir şeyin güvenli olmadığına inandırırsanız, var olmanın ve hayatta kalmanın tek yolunun, mümkün olan her türlü riski önlemek olduğuna inanırlar. Oysa hayatta ilerlemek için risk almak gerekir. Fırsatlar temel olarak risklerle eş anlamlıdır.