Çoklu Zekâ (beceri) Türleri Nelerdir?

Çocuk Eğitimi

“Çoklu Zekâ” teorisini geliştiren uzman Howard Gardner’e göre, insanın birden çok zekâsı vardır. Bunlara “beceri alanları” da diyebiliriz. Bu beceri alanları ya da zekâ türleri şunlardır...

Dilsel Zekâ: Bu zekâya sahip olanların hâfızası güçlüdür. Hikâye anlatma, espri yapma, hâdiseler uydurma yeteneği iyidir. Sözlü iletişimleri iyi olduğu gibi, okuma-yazmayı da severler.

Matematiksel Zekâ: Üst düzey düşünür, akılla hesap yapar. Mantık oyunlarını, araçların nasıl çalıştığını araştırmayı sever.

Görsel Zekâ: Hayalindeki sahneleri çok net ve ayrıntılı anlatabilir. Kroki ve harita gibi malzemeleri kolay anlar. Kitaplardan daha çok resimleriyle ilgilenir. Sanata meyillidir.

Müzik Zekâsı: Seslere karşı duyarlıdır. Müzikle ilgili çalışmaları vardır. Ritmik konuşma ve hareketlere rastlanır. Ritim duygusu yüksektir.

Sosyal Zekâ: Arkadaş çevresi geniştir. Başkaları ile konuşmaktan zevk alır. Lider tavırlıdır. Arkadaşlarına yardım etmek, onları mutlu eder.

Kişiye Dönük Zekâ: Yalnız çalışmayı tercih eder. Özgüveni yüksektir. Bağımsız davranır. Kendi kendini yönlendirebilir. Kendisi ile ilgili gerçekçi kararlar verebilir.

Bedensel Zekâ: Bedenini rahatlıkla kullanır. Sporda başarılıdır. Uzun süre oturarak kalmaz. Öğrenmede ellerini çok kullanır.

ÇOCUKLARIN ZEKASI

Bütün bunlardan başka, çocuğun kalıtımla sahip olduklarının yanında, öğrenme yoluyla kazandıkları birtakım beceriler de vardır. Gözleyerek öğrenme, taklitle öğrenme, model alma gibi…

Çocuk, taklit edeceği davranışı seçmez. Öyle bir kabiliyeti henüz yoktur. Muhâkeme edemez çünkü... Ona sunulan her şey modeldir, iyi veya kötü... Yapılan araştırmalara göre, kekeme olanlarla bir arada bulunan çocuk, kolayca kekemeliği taklit eder. Bunun yanı sıra öfkeyi, kızgınlığı, kaygı bozukluğunu gibi olumsuz iletişim örneklerini de taklit eder.

Büyüklerimiz, “Ne ekersen onu biçersin!” demişler ya, işte bu duruma ne kadar da çok uyuyor. Hoşluk, güzellik, muhabbet, saygı, dürüstlük tohumları ekelim ki, hasat zamanı yüzümüz gülsün.

Kaynak: Ayşe Bay, Şebnem Dergisi, 132. Sayı, Şubat 2016