Bir mü’min cömertlik huyu ile ahirete intikal ederse, Hak celle ve alâ hazretleri nazarındaki kıymetini teemmül edelim de, bu güzel sıfatla sıfatlanmaya say u gayret edelim. Ellerimizde bulunan üç beş kuruşluk dünya malını Rabbimızin razı olacağı yerlerde sarf edelim. Hakikatte mal-mülk Cenâb-ı Hakk’ındır. Bizler onun emanetçisiyiz.
CÖMERT ALLAH’A YAKINDIR
Rasûl-i Ekrem efendimiz buyuruyorlar (Ebû Hureyre radıyallahu anhden):
– “Cömert, Allah’a yakın, insanlara yakın, cennete yakın ve cehennemden uzaktır. Cimri, Allah’tan uzak, insanlardan uzak, cennetten de uzak ve cehenneme yakındır. Allah katında cömert bir cahil, cimri olan bir âlimden daha sevimlidir. En ağır hastalık, cimrilik hastalığıdır.”
Gene buyuruyorlar. Ebû Said el-Hudrî radıyallahu anhdan:
– “Allah Teâlâ birtakım insanları iyilik için yarattı. İyiliği onlara sevdirdi. Ve iyilik ile uğraşmayı da onlara sevdirdi. Yardım ve iyilik isteyenleri de onlara yöneltti. Vermeyi de onlara kolaylaştırdı. Kıtlık olan kurak yerlere yağmuru gönderip kurumuş toprakları ve oralarda yaşayanları hayata kavuşturduğu gibi.”
Gene buyururlar (Zübeyr ibni el-Avvam radıyallahu anhden):
– “Ey Zübeyr, bilmiş ol ki kullarımın rızıklarının anahtarları, arşın yanındadır. Herkese masrafına göre, Allah Teâlâ nafaka gönderir. Sarfiyatını çoğaltanın nafakasını çoğaltır. Kısanın da nafakasını kısar."
ÜÇ MEZMUM AHLAK VARDIR
Burada bahsedilen masraf, Hak yolunda meşru harcanılan şeylere dâirdir. Yapılan fuzûli israflar buna dâhil değildir. Allah teâlâ ve tekaddes hazretleri hasisleri ve cimrileri sevmez, kullarına da sevdirmez. Üç mezmum ahlâk vardır.
- Hasislik,
- kibirlilik,
- ahmaklık. Nitekim bir ölüm vukuunda cenazeyi mezara nakledenler, eğer ölü cömert ise büyük sitayişlerle kendisini medh ü senâ ederler, hayatında ne kadar hatalı işleri var ise de... Yok cimri hasis bir kimse ise kendisini zem ederler, aleyhinde konuşurlar. Zahiren de gözle görünür günahı olmadığı halde.
Cömertlik, Rabbimiz Teâlâ hazretlerinin mühim sıfatlarındandır. Başta sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz olmak üzere bütün peygamberân hazerâtı ve ashab-ı kiram ve kibar-ı ehlullah (aleyhim ecmaîn) hazerâtı bilâ istisna bu güzel, ulvi ahlâkla huylanmışlardır.
CÖMERTLİK ALLAH’I SEVENLERİN SÜSÜDÜR
Bir insan hem Allah dostu olsun, hem de cimri olsun, bu tasavvur edilemez. Cimriler ancak Hak celle ve alâ hazretlerinin nazarında hiç itibarı olmayan kişilerdir. Cömertlik Allah’ı sevenlerin, âşıkların süsüdür. Hasislik ise, değersiz olanların hastalığıdır, lekesidir. Cömertlik, içerisine her güzelliği olan sıfatların anahtarıdır. Cimrilik ise içerisine her kötülüğü alan seviyesizliklerin anahtarıdır.
İnsanların hâli, her hangi bir müessesede bulunan veznedarın hâli gibidir. Her ne kadar paralar veznedarın elinde ise de, hakikatte o müesseseye aittir. Kulların elindeki servetler de hakikatte kendilerine ait değildir. Her ne kadar kendilerinin gibi görünürse de, Yaratanlarının olduğunu iyice bilmelidirler. Ve ona göre hareket etmelidirler. Allah’ı yakînen bilenler, kurb makamında olanlar, hakikat ehilleri oldukları için Rablerinin emrinde olurlar. Dünya malının emanet olduğunu bildikleri için, ellerindekilerini Allah’ın rızâsı yolunda sarf ederler. Deryalar gibi akıtırlar.
Bizler için ashab ve evliyaullah menâkıblarında çok büyük ibretler vardır. Bizlere düşen bu hususları nefsimizde tatbik edip sehavet ellerimizi açarak yapılması gereken bütün maddî, bedenî hizmetleri ifa etmektir. Dünya seriyuz-zevâldir. Sonu olan, muvakkat bir dünya hayatı için fazla sıkıntılara girme, mal yığma iptilâsına düşmemeye azimli olmalıyız.
Nice dünyalık yığanların akibetlerini görüyoruz. Aman gayretli olalım, bu dünya nimetlerini Allah’ın rızâsı yolunda harcayalım. Allah teâlâ ve tekaddes hazretleri üzerimize tevfîkini refik eylesin! Amin. (Sâdık Dânâ, Altınoluk Sohbetleri-3, s. 51- Erkam Yayınları)