Cuma Hutbesi: Cami; Allah’ın Evi, Müminlerin Eseri

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan cuma hutbesinin bugünkü konu başlığı “Cami; Allah’ın Evi, Müminlerin Eseri” oldu.

Peyganber (s.a.v.) Efendimizin ”Her kim Allah için bir mescit bina ederse, Allah da ona Cennette bu mescidin bir benzerini bina eder” buyurduğu vurgulanan hutbede “Cuma gününün şu icabet vaktinde Rabbimize kulluğumuzu arz etmek üzere bir araya geldiğimiz camilerimiz Allah’ın evi, müminlerin eseridir” denildi.

16.10.2020 tarihli cuma hutbesi...

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.”1

Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “Her kim Allah için bir mescit bina ederse, Allah da ona cennette bu mescidin bir benzerini bina eder.”2

Aziz Müminler!

Cuma gününün şu icabet vaktinde Rabbimize kulluğumuzu arz etmek üzere bir araya geldiğimiz camilerimiz Allah’ın evi, müminlerin eseridir. Yalnızlıktan bunalan ruhlarımıza şifa, hayat telaşıyla yorulan gönüllerimize devadır. Mahallelerimizin kalbi, şehirlerimizin ruhu, aziz milletimizin ve ümmet-i Muhammed’in güvenli yuvasıdır.

Kıymetli Müslümanlar!

Salgın hastalıkla mücadele sürecinde millet olarak paylaşmanın, dayanışmanın, merhamet ve kardeşliğin en güzel örneklerini verdik. Allah yolunda yardımlaşmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşadık. Bugün de Başkanlığımızın öncülüğünde yurt içinde ve yurt dışında inşası devam eden camilerimiz için bir yardım seferberliği başlatıyoruz. Dua ve desteklerinizle bu camilerimizi bir an önce tamamlayıp ibadete açacağız. İnşası biten camilerimizde ezanlar yükselecek, mümin gönüller omuz omuza saf tutacak, alınlar secdeyle buluşacak inşallah. Cuma namazının ardından siz kıymetli cemaatimizi az çok demeden bu hayır yarışına katılmaya davet ediyorum.

Cenâb-ı Hak, yardımlarımızı, infak ve sadakalarımızı dergâh-ı izzetinde kabul buyursun. Her türlü kaza ve beladan bilhassa salgın hastalıktan bir an önce kurtulmamıza vesile kılsın. Hak Teâlâ Hazretleri, geçmişten günümüze camilerimizin imar, inşa ve ihyasına öncülük eden, destek olan, yardımda bulunan, ibadet aşkıyla camilerimize hizmet eden kardeşlerimizden dâr-ı bekâya irtihal edenlere rahmet eylesin. Hayatta olanlara sağlıklı ve huzurlu bir ömür nasip eylesin.

Dipnotlar:

1. Tevbe, 9/18. 2. Müslim, Zühd, 44.

Kaynak: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İslam ve İhsan

CAMİ VE MESCİT NEDİR?

Cami ve Mescit Nedir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.