Cürüm Ne Demek?
Cürüm: Cezâ îcâb ettiren suç anlamına gelir.
CÜRÜM KELİMESİNE ÖRNEK
Herhangi bir memurun, vazifesine hıyânet edip suistimalde bulunabileceği düşünülerek, hediye alması yasaklanmıştır. Hattâ devletin zekât ve vergi memurlarının aldığı hediyelerin haram olduğu söylenmiştir. Bu durum, diğer mevkîlerde bulunan memurlar için de geçerlidir. Zîrâ haram olan rüşveti, nefsin hîlesiyle hediye diye kabul etmek büyük bir cürümdür. Abdullah bin Amr - radıyallâhu anh- şöyle demiştir:
“Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, rüşvet verene de alana da lânet etti.” (Ebû Dâvûd, Akdiye, 4/3580)
*****
Bilhassa dünyevî menfaat düşüncesi veya can korkusu endişesiyle zâlimlere karşı hakkı müdâfaa etmekten ictinâb etmek de bu nevî bir zaaftır. Hele zâlimin zulmüne diliyle destek olmak, aynı zulmü irtikâb etmek gibi ağır bir
cürümdür.
*****
Hâlbuki insanoğlu, mâsumiyetin saf ve berrak bir aynası gibi cihâna tertemiz olarak gelir. Dîn de bu fıtrî temizliği korumak için Allâh tarafından insanoğluna lutfedilen bir merhamet tecellîsidir. Dolayısıyla kul, fıtratındaki temizliği muhâfaza edebilir ve dîninin rûhâniyetinden nasiplenerek gaflet perdelerini aralayabilirse, hasbe’l-beşer bir cürüm işlediğinde onun ağırlığını vicdânında hisseder. Onun iç âleminde saklı bulunan fazîlet hisleri incinerek uyanır. Kalbi büyük bir nedâmetle için için yanar ve ılık gözyaşlarıyla Rabbine gönlünü açar. İşte bu yanış ve pişmanlık “tevbe”dir. Ardından af dilemek için kalblerden taşan niyazlar da “istiğfar”dır.