Dâbbetü'l-Arz Nedir? Kuran'da Geçiyor mu?
Dâbbetü'l-arz nedir? Dâbbetü'l-arz Kuran'da geçiyor? Ne demek? Kısaca anlamı...
Sözlükte "canlı, hafif yürüyen, debelenen, binek hayvanı, nüfûz ve sirâyet eden" anlamlarına gelen dâbbe kelimesi ile yeryüzü anlamına gelen arz kelimesinin birleşmesinden oluşan bir terkiptir. Bu terkip Kur'ân-ı Kerim'de bir âyette geçmiş ve ağaç kurdu anlamında kullanılmıştır (Sebe' 34/14). Ayrıca "Dâbbetün mine'l-arz" şeklinde, kıyamet alameti olarak bir âyette geçmiştir: "O söz başlarına geldiği (kıyamet yaklaştığı) zaman, onlara yerden bir dâbbe, (yaratık) çıkarırız da, bu onlara insanların âyetlerimize kesin bir îmân getirmemiş olduklarını söyler." (Neml, 27/82). Bunların dışında dâbbe kelimesi, Kur'ân'da 12 âyette her türlü canlı anlamında kullanılmıştır.
Kıyametin alameti olarak yerden çıkacağı bildirilen dâbbetü'l-arzın nasıl bir yaratık olduğu ve ne zaman çıkacağı bildirilmemiştir.
"O söz başlarına geldiği (kıyamet yaklaştığı) zaman, onlara yerden bir dâbbe, (yaratık) çıkarırız da, bu onlara insanların âyetlerimize kesin bir îmân getirmemiş olduklarını söyler." (Neml, 27/82).
AYETİN TEFSİRİ (Neml, 27/82)
دَٓابَّة الْاَرْضِ (dâbbetü’l-arz), kıyâmetin büyük alametlerinden biridir. Bu hususta Allah Resûlü (s.a.s.) şöyle buyurur:
“Şu üç husus ortaya çıktığı vakit, eğer kişi önceden iman etmemiş veya mü’min olarak herhangi bir hayır işlememiş ise, hiçbir nefse o vakit inanmasının bir faydası olmayacaktır. Bunlar: Güneşin batıdan doğması, Deccâl ve Dâbbetü’l-Arz’ın çıkmasıdır.” (Müslim, İman 249)
Abdullah b. Ömer (r.a.)’e göre bu hadise, dünyada iyiliği emreden ve kötülüklerden sakındıran hiçbir fert kalmadığı zaman vuku bulacaktır. (Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XX, 17)
Fakat bahsedilen yaratığın bir hayvan mı, yoksa bütün yeryüzünü istila edecek bir hayvan türü mü, yahut bunun temsilî bir anlatım mı olduğu hususu açık değildir. Fakat âyet-i kerîme açıkça yerden bir canlının çıkacağını ve bunun insanlarla Allah’ın âyetlerine tam olarak iman etmemeleriyle alakalı konuşacağını beyân etmektedir. Buna bu şekilde inanmak gerekir. Konuşmanın muhtevâsı ise şu istikâmettedir: “İnsanlar, kıyameti haber veren ayetlerimize inanmadılar. Bahsedilen kıyamet şimdi gelmek üzeredir. Dolayısıyla Allah’ın verdiği haberin doğru olduğunu şimdi herkes kesinlikle anlayacaktır.”
Dâbbetü’l-Arz’ın olağanüstü bir şekilde konuşması, elbette ki istediği herhangi bir şeye konuşma kuvvetini veren Allah’ın kudretini gösteren bir delildir. O, bu kuvveti, kıyametten önce bir tek hayvana verecek, fakat kıyametten sonra bu istidâdı daha başka varlıklara da ihsan edecektir. Mesela, insanın her uzvu; gözü, kulağı, eli, ayağı, hatta derisi bile yüksek sesle konuşacak ve Cenab-ı Hakk’ın mahkemesinde şâhitlik edeceklerdir. (bk. Yâsîn 36/65; Fussılet 41/20-22) (Prof. Dr. Ömer Çelik Tefsiri)