Dalalet Ne Demek
Dalâlet: Sapıtma, doğru yoldan ayrılma, azma, bâtıla yönelme. Hidâyetten; doğru yoldan ayrılma, azma, bâtıla meyletme anlamlarına gelir
DALALET KELİMESİNE ÖRNEK
İnsanoğlunun kendi hayâl iklîminde üretip sonra da inanmaya kalktığı bütün bu dalâlet tezâhürlerine ilâhî bir cevap olarak Allâh Teâlâ şöyle buyurur:
“Onlar (müşrikler ve münkirler) Allâh’ı hakkıyla tanıyıp bilemediler. Kıyamet günü bütün yeryüzü O’nun tasarrufundadır. Gökler O’nun kudret eliyle dürülmüş olacaktır. O, müşriklerin ortak koşmalarından yüce ve
münezzehtir.” (ez-Zümer, 67)
*****
Âlemlerin Efendisi Varlık Nûru, nice gaflet ve dalâlet tezâhürlerine rağmen yılmamış, nebevî bir gayretle ilâhî hakîkatleri susuz gönüllere bir âb-ı hayât gibi takdîme her hâlükârda devam eylemişti.
*****
“Ey dîn kardeşlerim! Hepimizin üzerine en önce gereken şey, îtikadımızı Kitab ve sünnete göre doğrultmaktır.
Bid’at ve dalâlet ehli, kendi bâtıl hüküm ve îtikadlarını Kitab ve sünnete uygun zannederler. Hâlbuki onların
îtikadları hak ve hakîkatten fersah fersah uzaktır.”