Darül Erkam Neresidir?

Hac ve Umre Terimleri

Resûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in peygamberliğin ilk yıllarında İslâmiyet’i tebliğ faaliyetleri için kullanmış olduğu Erkam b. Ebü'l-Erkam'a ait bu ev Safâ tepesinin eteğinde, bugün Safâ'dan Merve yönüne giderken Safâ tepesinden on metre kadar aşağıda Dar'ulerkâm kapısı denilen yerde idi.

Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Mekkeli müşriklerin giderek artan zulüm ve baskıları üzerine, hac ve umre yapan Mekkeliler ve dışarıdan gelen pek çok kimse ile dikkati çekmeden temas kolaylığı sağlayan bu mekânı tebliğ faaliyetleri için ika-metgâh olarak seçmişti. Burada bir yandan ashâba dinî bilgiler öğretirken bir yandan da insanları İslâmiyet'e davet ediyordu. Başta Hz. Ömer olmak üzere pek çok kimse Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in buradaki faaliyetleri sonucunda İslâmiyet’i kabul etmişti. Resûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in peygamberliğinin ilk yıllarından Hz. Ömer -radıyallâhu anh-’ın müslüman olmasından sonraki döneme kadar kullanılan Dârülerkâm İslâm'ın yayılması hususunda oynadığı rolle İslâm tarihindeki yerini almıştır.

  • Dârülerkâm Mescidi Harama Nasıl Eklendi?

Erkam b. Ebü’l-Erkam’ın soyundan gelenlere miras kalan bu evi önce Abbâsî halifesi Ebû Ca'fer el-Mansûr satın almış, daha sona Mehdî-Billâh'a intikal etmiş ve o da eşi Hayzürân bint Atâ'ya bağışlamıştı. Hayzürân çevresindeki bazı evleri ve arsaları da satın alıp Dârülerkâm’ı yeniden yaptırdı. Bundan dolayı ev Dârülhayzürân adını aldı ve içinde de bir mescid yapıldı. III. Murad tarafından 1591’de mescid olarak yenilenen ve birçok defa tamir gören Dârülerkâm 1955'deki genişletme sırasında Mescidi Harâm'a dâhil edildi.

Kaynak:

BENZER YAZILAR