Davudi Ses Ne Demek?

Peygamberler Tarihi

Allâh kelâmının, muhâtabı olan ins ü cinde husûle getirdiği tesirin kemâli için, kıraatinin doğru ve hatâsız olması kadar, okuyanın ses güzelliği de mühim bir rol oynar. Esâsen beşerî sözler için bile kelimeler, telaffuz farkları ile ayrı ayrı mânâlara gelebildiği gibi bazı ahvâlde tesirleri artar; bazı ahvâlde azalır. Bir dilencinin yalvarma üslûbu, sadece seçtiği kelimelerle değil, aynı zamanda onları telaffuz şekliyle de bârizleşir. Ateş ve ölüm saçan bir muhârebeden önce bir kumandanın, askerlerini harbe teşvîk için sarf ettiği sözlerdeki telaffuz tarzının, yâni kelimelerin mûsikîsinin asker üzerinde apayrı bir kuvvet ve tesir husûle getirdiği inkâr olunamaz. Nitekim târih ve kültürümüzde mühim bir yeri olan “mehter”i meydana getiren âmil de, bu tesir gücüdür.

Basit beşerî sözler için bile geçerli olan bu keyfiyetin, ilâhî bir kelâm olan Kur’ân-ı Kerîm için daha büyük bir ehemmiyet taşıdığı âşikârdır. Kim bilir belki de, Kur’ân-ı Kerîm’i okumanın sünnet, dinlemenin farz olması da bu hikmete binâendir. Yine bu hakîkat sebebiyledir ki, İslâmî ilimler arasında Kur’ân-ı Kerîm’in okunmasına dâir müstakil bir ilim teşekkül etmiştir. “Kıraat İlmi” denilen bu ilmin de tıpkı mezheb imamları gibi imamları ortaya çıkmıştır.

Nitekim, kendisine kitap verilen peygamberlerden Dâvûd -aleyhisselâm- da, diğer vasıflarından ziyâde, beşer târihinde “Dâvûdî” diye bilinen güzel sesi ile yâd edilmektedir.

Kur’ân-ı Kerîm’in beyânıyla da sâbittir ki, Hazret-i Dâvûd’un, en güzel kelâm olan ilâhî kitabı okuyan hârikulâde sesi, kuşları ve tesbîh eden dağları kendisine boyun eğdirirdi.(el-Enbiyâ, 79.)

Yine bu sesle beraber vahşî hayvanlar, hattâ cemâdât bile O’nun tesbîhine iştirâk ederdi. (Sebe’, 10.)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Nebiler Silsilesi-3, Erkam Yayınları