Denizcilerin Piri
Müslüm Yılmaz tarafından hazırlanan Beşiktaşlı Yahyâ Efendi kitabında Yahyâ Efendi’nin hayatı, tasavvufî şahsiyeti ve menkıbevî hayat hikâyesi anlatılıyor. Kitabın ikinci bölümünde ise Yahyâ Efendi’nin dîvânın incelenmesi, son bölümde de dîvânın metnini ihtiva eden makaleler bulunuyor.
Osmanlı mutasavvıfı, alim ve şair şahsiyetinin yanı sıra İstanbul evliyasından biri olarak kabul edilen Yahya Efendi, İstanbullu denizcilerin inanışına göre Boğaz’ın dört manevi bekçisinden (diğerleri Aziz Mahmud Hüdayi, Yuşa Peygamber, Telli Baba) biri olarak kabul ediliyor.
Kanuni Sultan Süleyman'ın süt kardeşi olarak da bilinen Yahyâ Efendi İstanbul’da birçok medresede müderrislik yaptı. Kanuni ile birlikte büyümüşler, ilk eğitimlerini birlikte almışlardır ve bu yakınlıklarından dolayı birlikte anılagelmişlerdir. Kanûnî, ömrü boyunca birçok meselede “Ağabey” diye hitap ettiği Yahyâ Efendi ile istişare etmiştir. Sultan Süleymân’ın almış olduğu siyasi kararlarda Yahyâ Efendi’nin dolaylı bir etkisi vardır.
YAHYÂ EFENDİ’NİN HAYATI
İslami ilimler, tıp, geometri gibi konularda söz sahibi olan Yahya Efendi, İstanbul’daki çeşitli medreselerde görev yaptıktan sonra, 1553 senesinde, İstanbul’un ilk yüksek öğretim kurumu olan Sahn-ı Seman medreselerinden birinde müderrislik yaptı. Kanuni’nin oğlu Şehzade Mustafa’yı boğdurması ve Mustafa’nın annesi Mahidevran Sultan’ı saraydan uzaklaştırması üzerine Sultan'a mektup yazıp yaptığı hareketin yanlış olduğunu bildirerek, Mahidevran Sultan’a merhamet etmesini istedi; bu hareketiyle Kanuni’yi kızdıran Yahya Efendi, medresedeki görevinden azledildi ve emekli edildi.
Emekli edilmesinden sonra inzivaya çekilen Yahya Efendi, Beşiktaş’ta deniz kenarında bir bahçe satın alarak kendisine bir ev ve mescit yaptırdı. Zamanla evin etrafında; medreseler, hamam ve orada kalanların barınacakları odalar ve yol üzerinde bir çeşme yaptırarak “Hızırlık” adını verdiği bir külliye meydana getirdi. Kendi yaptırdığı medreselerde tıp ve İslam ilimleri öğretti. İnşa ettirdiği yapıların hizmete devam etmesi için vakıflar kurdu ve önemli gelir kaynakları sağladı. Askeri ve mülki erkân, tüccarlar ve özellikle gemiciler, Yahya Efendi’nin yaşadığı tekkeyi ziyaret ederler, hediye ve adak gönderirlerdi. Ziyaretçilerine bol ikramda bulunan Yahya Efendi, gelen adak ve hediyeleri çeşitli yerlerde mescid, medrese, hamam gibi binalar inşa etmek ve bahçe bakımı işleri için kullanırdı. İnşaat işlerini bizzat kendisi yapardı.
Şiir ile de ilgilenen Yahya Efendi “Müderris” mahlasıyla tasavvufi şiirler yazmıştır ve bir divanı vardır.
Beşiktaşlı Yahyâ Efendi, Hazırlayan: Müslüm Yılmaz, 226 sayfa, Dergah Yayınları
YORUMLAR