Devlet Hastanelerinde Sms Dönemi Başladı

Sağlık Bakanlığı'nca Ankara'da 14 Devlet Hastanesi'nde başlatılan "SMS" uygulamasıyla, hastaların muayene randevuları, tahlil sonuçları ve reçeteleri cep telefonlarına gönderiliyor.

Sağlık Bakanlığı'nca Ankara'da 14 Devlet Hastanesi'nde başlatılan "SMS" uygulaması ile hasta randevuları, tahlil sonuçları ve hekim tarafından yazılan reçete bilgileri vatandaşların cep telefonlarına gönderiliyor.

Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Ankara 2. Bölge Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Furkan Erol Karabekmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hastanelerde dijital dönüşüm kapsamında kısa mesaj uygulamasının başladığını ve hastaların bu sistem üzerinden bilgilendirildiğini belirtti.

SMS uygulamasıyla hasta, personel ve hekimlerin işinin kolaylaştığını vurgulayan Karabekmez, "Merkezi Hekim Randevu (MHRS) sistemiyle, randevusu olan bir hastanın randevu tarihinden birgün önce cep telefonuna hatırlatma mesajı gönderiliyor. Sistem sayesinde randevulara uyumlar da yüzde yüze çıktı. Böylece vakit, insan ve cihaz israfının da önüne geçildi. Muayenesi olan bir hastanın muayeneden çıktıktan sonra reçete numarası da cep telefonuna gönderiliyor. Gelen mesaj sayesinde hasta ilacını eczaneden alabiliyor." diye konuştu.

EVDE SAĞLIK HİZMETİ HASTALARI DA "SMS"LE BİLGİLENDİRİLİYOR

Evde sağlık hizmeti alan hastaların da SMS ile bilgilendirildiğini aktaran Karabekmez, hastaların randevuları saat ve tarihlerinin de cep telefonlarına gönderildiğini hastaların muayene oldukları gün çıkmayan bazı tetkik ve tahlil sonuçlarının de cep telefonuna gönderildiğini kaydetti.

Karabekmez, "Hastaların tekrar hastaneyi aramalarına ya da sonuç almak için gelmelerine gerek kalmıyor. Cep telefonlarına, "Sonucunuz çıkmıştır, kontrole gelebilirsiniz" mesajı gönderiliyor." ifadesini kullandı.

"SMS" uygulamasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Karabekmez, şu bilgileri verdi:

"Bilgisayarlı tomografi ve ultrason çekimlerinin bazılarında hastaların aç gelmesi gerekiyor. Hastalar hastaneye geldiklerinde bunu unutmuş olabiliyorlardı. Ancak bu sistem sayesinde bunun da önüne geçmiş oluyoruz. SMS ile "yarın sabah aç olarak radyoloji kliniğine gelmeniz gerekiyor' şeklinde uyarı mesajı gönderiliyor. Böylelikle hem hastanelerdeki yoğunluğun önüne geçmiş oluyoruz hem de hasta memnuniyetini de son derece artırıyoruz. Hastalar, "benim saatim geldi mi?" ya da "sonucum çıktı mı?" gibi soruları yöneltmiyor. Hem hastaların hem de doktorların konforu arttı. İş yükünde de büyük bir azalma sağlandı. Var olan otomasyon sistemini daha aktif bir şekilde kullanmış oluyoruz."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.